22. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/19691 Karar No: 2019/3263 Karar Tarihi: 14.2.2019
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/19691 Esas 2019/3263 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2017/19691 E. , 2019/3263 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, iş akdine haklı bir neden olmadan son verildiğini öne sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: Taraflar arasında davacının davalı işyerindeki hizmet süresi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Dava dilekçesinde davacının 2004 yılının Eylül ayından 04/04/2013 tarihine kadar çalıştığı iddia edilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 01.04.2004-13.12.2013 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı kabulüne göre hesaplama yapılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesi “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır. Öncelikle, dava dilekçesinde davacının 2004 yılının 9. ayından itibaren çalıştığı ileri sürülmesine karşın 2004 yılının 4. ayından itibaren çalıştığı kabulüne göre hesaplama yapılmış olması 6100 sayılı Kanun"un 26. maddesine göre talep aşımı mahiyetinde olduğundan hatalıdır. Ayrıca, davacının davalı işyerinde çalıştığını iddia ettiği 2004 yılının Eylül ayı ile 13.12.2013 tarihleri arasında davalı işveren tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu"na çalışma bildirilip bildirilmediği, bu tarih aralığında dava dışı bir başka işveren tarafından çalışma bildirimi yapılıp yapılmadığı, bir başka işverence çalışma bildirilmiş ise dava dışı bu işveren ile davalı işveren arasında davalının davaya konu alacaklardan sorumluluğunu gerektirecek hukuki bir bağ bulunup bulunmadığı araştırılmadan karar verilmesi de doğru bulunmamıştır. Mahkemece belirtilen yönlerden araştırmaya gidilerek talep aşılmadan ve tanık beyanları, Sosyal Sigortalar Kurumu Teftiş Kurulu Başkanlığınca yapılan teftiş ve diğer tüm dosya içeriği de gözönünde tutularak davacının davalıya ait işyerindeki hizmet süresi belirlenmeli sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 14.2.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.