Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/8331 Esas 2010/21619 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/8331
Karar No: 2010/21619
Karar Tarihi: 28.09.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/8331 Esas 2010/21619 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/8331 E.  ,  2010/21619 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kadıköy 2. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 18/02/2010
    NUMARASI : 2009/1866-2010/283

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlu vekili icra müdürlüğünce yapılan faiz hesabına itiraz etmiş, mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda itirazın kabulüne karar verilmiştir.
    5335 Sayılı Kanunun 14.maddesi ile 3095 Sayılı Kanununun 1.maddesi değiştirilmiş olup, maddedeki reeskont oranı ibaresi kaldırılmış ve 01.05.2005 tarihinden itibaren yasal faiz oranı %12 olarak düzenlenmiştir. Bu durumda, karar tarihi olan 05/06/2009 tarihi itibariyle 3095 Sayılı Yasa"nın 1.maddesinde reeskont ibaresi bulunmadığından ilamda hüküm altına alınan reeskont faizinin, anılan yasanın 1.maddesinde düzenlenen yasal faiz olduğunun kabulüne imkan yoktur. HGK.nun 08/10/1997 tarih ve1997/12-517 E., 1997/776 K.sayılı kararında da vurgulandığı üzere, ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Hüküm içeriğinin aynen infazı zorunludur. İcra mahkemesince, ilamın infaz edilecek kısmı yorum yolu ile belirlenemez. Bu ilke gereği ilamda hüküm altına alınan reeskont faizi oranının T.C. Merkez Bankası"nın reeskont işlemlerinde uyguladığı iskonto oranı olduğu kabul edilmelidir. 03/03/2010 tarih ve 2010/12-124 E.sayılı Hukuk Genel Kurulu Kararı  ile bu görüş benimsendiğinden Dairenin uygulamasından dönülmüştür. Açıklanan ilkelere uygun şekilde T.C. Merkez Bankası"nın reeskont işlemlerinde uyguladığı iskonto oranına göre hesap yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken, eski içtihatlarımız doğrultusunda aksi yönde hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibar edilerek sonuca gidilmesi doğru değildir.
    SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA),  28.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.