Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/16346
Karar No: 2022/5716
Karar Tarihi: 23.03.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/16346 Esas 2022/5716 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Samsun 1. Çocuk Mahkemesi tarafından verilen kararın, Yüksek Adalet Bakanlığından gelen kanun yararına bozma istemiyle Yargıtay Ceza Dairesi tarafından incelendiği anlatılmaktadır. Suça sürüklenen çocuğun, Sporda Şiddet ve Düzensizliğinin Önlenmesine Dair Kanun’un 18/8-9 ve Türk Ceza Kanunu’nun 31/3, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 6 kez 260,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırıldığı belirtilmektedir. Kanun yararına bozma istemi ise üç ayrı nedenle yapılmıştır.
İlk neden, suça sürüklenen çocuğa her bir eylem karşılığı için ayrı ayrı para cezası hesaplanması ve önerilmesi gerektiği, ancak suçun zincirleme şekilde tek bir suç olduğu gözetilmediği için yeterli ceza hesaplanmadığıdır. İkinci neden, suça sürüklenen çocuğun farklı tarihlerde aynı suçu işlediği için cezalandırılması yerine, suçun tek bir cezaya tabi olması gerektiği belirtilmektedir. Üçüncü neden ise, suça sürüklenen çocuğun savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle hukuki bir hata yapıldığıdır.
Sonuç olarak, Yargıtay Ceza Dairesi, suça sürüklenen çocuğun her bir eylem için ayrı ayrı cezalandırıl
7. Ceza Dairesi         2021/16346 E.  ,  2022/5716 K.

    "İçtihat Metni"



    Seyirden yasaklı kişinin kanunda belirtilen şekilde kolluk kuvvetine müracaat etmemesi suçundan suça sürüklenen çocuk ...’in, 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğinin Önlenmesine Dair Kanun’un 18/8-9 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 6 kez 260,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Samsun 1. Çocuk Mahkemesinin 14/10/2020 tarihli ve 2020/164 esas, 2020/380 iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 14/01/2021 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/02/2021 tarihli ve KYB.2021/13080 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
    Mezkür ihbarnamede;
    1-Suça sürüklenen çocuğa her bir eylem karşılığı için 500,00 TL. üzerinden ayrı ayrı para cezası hesaplanmak suretiyle toplam 3.000,00 TL üzerinden önödeme teklifinde bulunulmuş ve suça sürüklenen çocuk teklife uymamış ise de, 5237 sayılı Kanun’un 75/1-a maddesi uyarınca yalnızca adlî para cezası öngörülen suçlarda cezanın alt sınırının ödenmesinin yeterli olacağı, somut olayda da sanığın eyleminin zincirleme şekilde tek bir suç olduğu gözetildiğinde, suça sürüklenen çocuğa buna göre hesaplanacak önödeme teklifi yapılması ve sonucuna göre yargılamaya devam edilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde,
    2-Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 02/10/2017 tarihli ve 2017/2200 esas, 2017/7513 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, suça sürüklenen çocuğun taraftarı olduğu spor kulübünün müsabakalarının oynandığı 24/11/2019, 01/12/2019, 05/12/2019, 08/12/2019, 14/12/2019 ve 17/12/2019 tarihlerinde kolluk kuvvetine müracaat etmediği gerekçesiyle 6 kez 260,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, 5237 sayılı Kanun'un 43. maddesinin, “(1) Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır. (2) Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır.” şeklinde düzenlenmiş olması karşısında, suça sürüklenen çocuğun eylemleri arasında hukukî bir kesinti olmadığı gözetilmeksizin, hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43/1. maddesinin uygulanması gerekirken, belirtilen tarihlerde kolluk birimine başvurmama şeklinde gerçekleşen her bir eylemi ayrı suç kabul edilerek 6 kez cezalandırılmasına karar verilmesinde,
    3-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 150/2. maddesindeki “Müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, suç tarihinde 18 yaşını ikmal etmemiş olan suça sürüklenen çocuğa baro tarafından zorunlu müdafii atanmak suretiyle, müdafii huzurunda savunmasının tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I) Kanun yararına bozma ihbarnamesinin (1) ve (2). maddeleri yönünden yapılan incelemede;
    Dosya kapsamına göre suça sürüklenen çocuğun davaya konu ihlallerinin 24.11.2019-17.12.2019 tarihleri arasında gerçekleştiği, ancak suç tarihlerinden önce, 12.07.2019 tarihli Resmi Gazete yayımlanan 7182 sayılı Yasanın 13/1. maddesi ile 6222 sayılı Yasanın 18/9. maddesinde yapılan değişiklikle, imza yükümlülüğünü ihlal eden kişinin “her bir müsabaka için” yirmibeş günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılacağının düzenlendiği, bu değişiklikle artık suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suç yönünden zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayacağının anlaşıldığı cihetle, soruşturma aşamasındaki her bir ihlal için ayrı önödeme önerisinde bulunulmasında ve kovuşturma neticesinde her bir ihlal için ayrı ayrı ceza hükmü kurulmasında herhangi bir yasaya aykırılık görülmediğinden,
    II) Kanun yararına bozma ihbarnamesinin (3). maddesi yönünden yapılan incelemede;
    5271 sayılı CMK’nun 150/2. maddesi ile çocuklar için müdafi atanması öngörülmüş olup, suça sürüklenen çocuğun 28.02.2002 doğumlu olduğu, dosyanın tetkikinde, 08.10.2020 tarihinde duruşmaya başlanarak suça sürüklenen çocuğun sorgusunun yapıldığı, bu tarih itibariyle suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını ikmal etmiş olduğu ve sorgusu sırasında da müdafi atanmasını talep etmediği anlaşıldığından,
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden, CMK'nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına kararın bozulmasına dair talebinin REDDİNE, 23.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi