11. Ceza Dairesi 2016/7240 E. , 2019/1698 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet, tefecilik yapmak
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat,
Sanık ... hakkında mahkumiyet
A)Sanık ... hakkında, Kastamonu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.02.2011 tarih, 2010/67 Esas, 2011/19 Karar sayılı kararıyla işletmecisi görünen ...’nun beraat ettiği ... Kuyumculuk isimli işyerinde, altın satışı yapılmamasına rağmen, para ihtiyacı nedeniyle değişik tarihlerde başvuran kişilere ait kredi kartları ile pos cihazı aracılığıyla işlem yapıp, gerçek olmayan alış veriş tutarından belli bir komisyon kesintisi yaparak geriye kalan kısmı nakit olarak müşterilere ödemek suretiyle tefecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde tespiti bakımından; ... hakkında yapılan vergi incelemesi sırasında vergi denetmenince ifadelerine başvurulan ve yukarıda sözü edilen Kastamonu 2. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan duruşma sırasında dinlenen kredi kartları kullanılan kişilerin CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, suça konu işlem yapılırken kiminle muhatap oldukları, sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması, gerekirse yüzleştirme yapılması, vergi denetmenine verilen ifadeler ile mahkeme huzurunda verilen ifadeler arasında çelişki bulunması halinde çelişkinin giderilmeye çalışılması ve sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak, pos cihazlarını kullanım amaçları ve sözleşme koşulları dışında, kredi kartı sahiplerinin nakit ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kullanmaktan ibaret eylemin sübutu halinde, 5237 sayılı TCK’nin 44. maddesi ve özel norm ilkesi önceliği gereğince 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 36. maddesinde düzenlenen gerçeğe aykırı olarak harcama belgesi düzenleme suçunu oluşturacağıda gözetilmek suretiyle sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
B)Sanıklar ... ile ... hakkında tefecilik eylemini gizlemek amacıyla gerçekte var olmayan alışverişlere ilişkin sahte fatura düzenledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında ise;
01.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren, 23.07.2010 gün ve 6009 sayılı Kanun"un 13. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 367. maddesinin birinci fıkrasında "Yaptıkları inceleme sırasında 359 ve 360. maddelerde yazılı suçların işlendiğini tespit eden vergi müfettişleri ve vergi müfettiş yardımcıları tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla doğrudan doğruya ve vergi incelemesine yetkili olan diğer memurlar tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlık tarafından keyfiyetin Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilmesi mecburidir." hükmünün bulunması ve dosya içerisinde yapılan incelemede sanıklar hakkında verilmiş bir komisyon mütalaasının bulunmadığının, 26.11.2013 tarihli mütalaanın Kastamonu ... tarafından verildiğinin anlaşılması karşısında; mütalaa tarihi itibarıyla Rapor Değerlendirme Komisyonunu"nun mütalaasının zorunlu olduğu gözetilmek suretiyle, durma kararı verilerek 213 sayılı V.U.K"nin 367. maddesi gereğince usulüne uygun şekilde mütalaa verilip verilmeyeceğinin sorulması sonucu yargılamaya devamla hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin sanık ... hakkındaki tefecilik ve sahte fatura düzenleme suçlarından verilen beraat hükümlerine, sanık ... müdafiinin sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/02/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.