Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/15589 Esas 2020/5687 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15589
Karar No: 2020/5687
Karar Tarihi: 01.10.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/15589 Esas 2020/5687 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davanın konusu, müvekkilin bulunduğu köydeki dört parselin tapu kayıtlarının iptali ve tescili ile ilgilidir. Müvekkil, muris'in terekesine temsilci atanması için talepte bulunmuştur. Davalılar ise terekeye temsilci atanmasına gerek olmadığını savunmuşlardır. Mahkeme, müvekkilin talebini kabul etmiştir. Ancak davalılardan biri hükmü temyiz etmiştir.
Karara göre, birden çok mirasçı bulunduğunda, mirasçılar arasında terekedeki hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir ve mirasçılar elbirliğiyle sahip olurlar. Türk Medeni Kanunu'nun 640/3. maddesi gereği, mirasçılardan biri istediği takdirde sulh mahkemesi miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 11/a maddesi gereğince, mirasçılar arasında terekenin yönetiminden kaynaklanan davalarda, ölen kimsenin son yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkilidir. Aynı Kanunun 19. maddesi gereği, yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır ve taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.
Mahkeme kararı incelendiğinde, mirasbırakanın son yerleşim yeri olan ...
14. Hukuk Dairesi         2016/15589 E.  ,  2020/5687 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine 18/05/2016 gününde verilen dilekçe ile Terekeye Temsilci Atanması istenmesi üzerine davanın kabulüne dair verilen 28/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili; müvekkili tarafından ... ili Merkez ilçesi ... Köyünde bulunan 394, 395, 664, 604 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve tescili talebi ile açılan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/553 Esas sayılı davasında muris ..."nin terekesine temsilci tayin edilmesi için taraflarına yetki verildiğini, ... 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/553 Esas sayılı davasında terekeyi temsil etmek üzere muris ..."nin terekesine temsilci atanmasını talep etmiştir.
    Davalı ..., mirasbırakanın son ikametgahının ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi olduğunu ve ... Anadolu Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğunu beyanla yetkisizlik itirazında bulunmuş, ayrıca ... 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/533 Esas sayılı dosyasında davacı ...’nin kendi adına tapu iptal ve tescil talebinde bulunabileceğini, terekeye temsilci atanmasına gerek olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir.
    Hükmü davalı ... temyiz etmiştir.
    Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar.

    Türk Medeni Kanununun 640/3. maddesi gereğince, mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 11/a maddesi gereğince, mirasçılar arasında terekenin yönetiminden kaynaklanan davalarda, ölen kimsenin son yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkilidir. Aynı Kanununun 19. maddesi gereğince, yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır ve taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.
    Somut olayda, kolluk araştırması ve davalı ...’nin sunduğu ölü ikamet evrakından anlaşıldığı üzere mirasbırakanın son yerleşim yeri ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesidir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler nedeni ile, ... Anadolu Sulh Hukuk Mahkemesi kesin yetkili olmasına karşın mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmiş olması doğru görülmemiştir.
    Kabule göre de, ... 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/533 Esas sayılı dava dosyasında hüküm kurulmuş olduğundan hükmün kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak kesinleşmiş olması halinde terekeye temsilci atanmasına gerek kalmayacaktır.
    Açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 01.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.