Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2011/16912 Esas 2012/492 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/16912
Karar No: 2012/492
Karar Tarihi: 11.01.2011

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2011/16912 Esas 2012/492 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı tarafından haksız kullanıldığı iddia edilen taşınmaz için yapılan icra takibi sonucu davalı tarafından yapılan itirazın iptali ve %40 icra inkar tazminatı istenmiştir. Ancak mahkeme, taşınmazın 2981 sayılı kanunun ilgili maddelerinde öngörülen gecekondu sahası olup olmadığının saptanması gerektiğine işaret ederek davayı reddetmiştir. Bu kararın temyiz edilmesi sonucu Yargıtay, mahkemenin yeterli inceleme yapmadığını belirterek kararı bozmuştur. 3290 Sayılı Kanunla değişik 2981 Sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunun 18/d maddesi uyarınca, kanun kapsamında kalan gecekondulara ecrimisil ve arsa kullanım bedeli tahakkuk ettirilmez ve alınmaz. Tahakkuk ettirilen veya tahakkuk ettirilip tahsil edilen ecrimisiller ve arsa kullanım bedeli, arsa bedeline dönüşür.
3. Hukuk Dairesi         2011/16912 E.  ,  2012/492 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Dava dilekçesinde itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatı istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesi ile; mülkiyet davacı idareye (Vakıflara) ait taşınmazlar idarenin bilgisi haricinde ve idare ile arasında hiçbir sözleşme olmaksızın bahçe olarak davalının kullandığını, bu kullanıma ilişkin ecrimisil bedelinin tahsili için yaptıkları icra takibinin davalının haksız olarak yaptığı itiraz üzerine durduğunu, davalının haksız işgalinin devam etmekte olduğunu iddia ederek; itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.Davalı cevap dilekçesinde; dava konusu yeri 2000 yılından bu yana kullanmadığını, bu davanın daha önce Asliye Hukuk Mahkemesinde aleyhine açılıp kabul edilen ecrimisile dair davaya dayandığını, davayı kaybedince aleyhine hükmedilen ecrimisil bedelini ödediğini beyanla açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 31.10.1990 tarih 1990/3–453 Esas- 550 Karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere; 2981 Sayılı Kanunun 18/d maddesi kapsamında kalan gecekondulara ecrimisil ve arsa kullanımı bedeli tahakkuk ettirilemeyeceği, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2010/12084 – 14123 Esas ve Karar sayılı ilamı ile de dava konusu yerin 2981 Sayılı Kanunun değişik 18/d maddesindeki yerlerden olup olmadığının saptanması gerektiğine işaret edildiği, dosyadaki delillerden; taşınmazın 2981 Sayılı yasanın 2/a sırasında sayılan belediye ve mücavir alan sınırları içerisindeki gecekondu niteliğinde bulunduğu, aynı Yasanın 18/d bendi gereğince ecrimisil tahakkuk ettirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.3290 Sayılı Kanunla değişik 2981 Sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunun 18/d maddesine göre; Bu Kanun kapsamında kalan gecekondulara, ecrimisil ve arsa kullanım bedeli tahakkuk ettirilmez ve alınmaz. Tahakkuk ettirilen veya tahakkuk ettirilip tahsil edilen ecrimisiller ve arsa kullanım bedeli, arsa bedeline dönüşür.Şu durumda; mahkemece öncelikle yapılması gereken işlem; hükme dayanak yapılan dairemiz kararında da belirtildiği üzere, gecekondu sahası olarak kullanıldığı ileri sürülen dava konusu yerin, 2981 sayılı kanunun ilgili maddelerinde öngörülen yerlerden olup olmadığını saptamak olmalıdır.Ne var ki mahkemece; bu yönde hiç bir araştırma ve inceleme yapılmadan, belediye başkanlığınca gönderilen yazıya istinaden karar verilmiştir. Buna göre mahkemece; tarafların tüm delillerinin toplanılması, gerekirse mahallinde yeniden keşif yapılarak dava konusu yerin 2981 sayılı kanunun kapsamında bulunup bulunmadığının saptanılması ve ortaya çıkacak sonuç doğrultusunda bir hüküm kurulması gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11/01/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.