BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/473 Esas 2020/307 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2018/473
Karar No: 2020/307
Karar Tarihi: 17.06.2020

BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/473 Esas 2020/307 Karar Sayılı İlamı

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/473
KARAR NO : 2020/307

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/05/2018
KARAR TARİHİ : 17/06/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin davalı şirket ile, ... Gayrimenkul Projesi ile ilgili olarak 31/08/2012 tarihinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi akdedildiğini, iş bu sözleşme ile davalının .... ada ... parsel, ...bağımsız bölüm no'lu taşınmazın mülkiyetini müvekkiline devretmeyi taahhüt ettiğini, karşılığında ise müvekkilin taşınmazın satış bedeli olan 310.000 TL'yi her şey dahil ödemeyi taahhüt ettiğini, Tarafların yaptıkları anlaşma sonucunda taşınmazın satış bedeli olan 310.000 TL’nin; 150.000 TL'sinin peşin, bakiye kalan 160.000 TL'sinin ise 16 ay vade ile ödenmesine karar verildiğini, müvekkilinin yapmış olduğu ödemelere rağmen, davalı şirketin taşınmazın tesliminden sürekli olarak kaçındığını, davalı şirketin müvekkiline 40.200 TL bedel verdiği takdirde teslimi yapacağını söylediğini, bu bedelin 25.03.2014 tarihli ödeme belgesi ile davalı tarafa ödendiğini, müvekkilinden haksız olarak alınmış olan iş bu bedelin iadesi için Bakırköy ... İcra Müdürlüğü'nün .... E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden borçlu aleyhine % 20' den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile işbu davanın dayanağı olan takibin müvekkiline yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu, söz konusu ödemelerin .... isimli eski şirket çalışanın yaptığını belirttiğini, .... isimli şahsın para vb. tahsil yetkisi bulunmamakta olup müvekkili şirket tarafından Ticaret Sicilde tescil ve ilân olunmuş temsilci sıfatı bulunmadığı gibi müvekkili şirketin yetkilisi de olmadığını, davanın öncelikle 'Pasif husumet yokluğu” nedeniyle reddine karar verilmesini, müvekkili şirket aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davaya konu belgenin müvekkili şirketi sorumluluk altına alacak mahiyette bir belge olmadığını, belgeyi imzaladığı iddia edilen kişinin para vb. tahsil yetkisi ve şirket tarafından ticaret sicilde veya ilan olunmuş temsilci sıfatı bulunmadığını, haksız, kötü niyetli ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Büyükçekmece .... İcra Müdürlüğü'nün .... Esas Sayılı takip dosyasının dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyaya sunulan 23/01/2019 tarihli bilirkişi .... tarafından düzenlenen raporda davacının davalıdan 40.200 TL alacaklı olduğu kanısına varılması durumunda, davacının davalıdan 04.10.2017 takip tarihi itibariyle 12.776,99-TL faiz alacağı talep edebileceğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi nedeni ile ödenen bedelin istemi ile açılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
6102 sayılı TTK. 4.maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir. Aynı Kanunun 12. maddesinde "Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir" hükmünü içermektedir. Aynı kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK'nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK'nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK'nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK'da yeterli görülmüştür.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki hukuki ilişkinin, davacı tarafından davalıdan satın alınan taşınmazın teslim edilmemesi nedeni ile ödenen bedelin iadesine ilişkin başlatılan itirazın iptaline ilişkin olup, davanın TTK.'nın 4. maddesinde sayılan ve diğer kanunlara atıf yapılan hususlardan kaynaklanmadığı, başka bir deyişle mutlak ve nispi ticari davaların tanımı göz önünde bulundurulduğunda davacının gerçek şahıs olması, tacir olmaması göz önüne alındığında uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle ticari olmayan iş bu davada görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olup, asliye hukuk mahkemesi ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki TTK.nn 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir. Göreve ilişkin usul kuralları ise dava şartıdır. Bu itibarla davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Kararın kesinleşme tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize başvurulması halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine,
3-Yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.'nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi. 17/06/2020

Katip ...
E-imza


Hakim ...
E-imza


"iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır."

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.