14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/15759 Karar No: 2020/5685 Karar Tarihi: 01.10.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/15759 Esas 2020/5685 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, mirasbırakanın borca batık olduğu gerekçesiyle mirasın hükmen reddini talep etmiş, mahkeme de bu talebi kabul etmiştir. Ancak davalılar temyiz etmiş ve Yargıtay da kararı incelerken, davacının tüm masrafları karşılaması gerektiğine hükmetmiştir. Bu kararın ise davacı vekilinin talebiyle düzeltilmesi gerekmektedir. TMK'nun 605/2. maddesine göre, mirasçılar, mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise mirası reddedebilirler. Ayrıca, Türk Medeni Kanunu'nun 610. maddesi gereğince, miras bırakanın borca batık olduğunun tespit edilmesi durumunda miras reddedilmiş sayılmaktadır.
14. Hukuk Dairesi 2016/15759 E. , 2020/5685 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24/08/2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, 28.12.2014 tarihinde ölen mirasbırakan ..."in terekesinin borca batık olması nedeni ile mirası hükmen reddin tespitini istemiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermişlerdir. Hükmü, davalılar vekilleri temyiz etmiştir. 1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Dava, TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Mahkemece davanın niteliği gereği davalı-alacaklıların, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına karar verildiği göz önünde bulundurularak yargılama gideri ve harçtan davalıların değil davacının sorumlu tutulması, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hüküm fıkrasının 3 numaralı bendinde yer alan “davalılardan” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “davacıdan” ibaresinin eklenmesine, hüküm fıkrasından 4, 5, 6 numaralı bentleri çıkarılarak yerine “Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,” ibarelerinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.