Esas No: 2021/10965
Karar No: 2022/5869
Karar Tarihi: 24.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/10965 Esas 2022/5869 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, 5607 sayılı Yasa'ya muhalefet suçundan mahkumiyet verilen sanıkların temyiz taleplerini inceledi. Nakil araçlarının iadesine ilişkin yerel mahkeme kararının doğru olduğu ve iade kararlarının onandığı belirtildi. Ancak diğer suçlamalar için yeterli somut delil olmadığından sanıkların mahkumiyeti bozuldu. Kararda suç tarihi, ele geçen eşyanın niteliği ve 5607 sayılı Yasa'nın farklı maddelerinin yer aldığı belirtildi. 7242 sayılı Yasa'nın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasa'nın 3/22. maddesine eklenen düzenlemelerin sanıklar lehine hükümler içerdiği açıklandı. Ayrıca, kaçak eşyanın müsadere edilmesi gerektiği belirtilmeden hüküm verildiği için kararın bozulduğu vurgulandı. Detaylı açıklamalar için ise 5607 sayılı Yasa'nın 3/18, 3/5, 3/10, 3/22 ve 5/2. maddeleri ile 7242 sayılı Yasa'nın 63. maddesi ve 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası dikkate alınması gerektiği belirtildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM :Hükümlülük, müsadere, nakil araçlarının müsaderesine yer olmadığına, iadesine
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Katılan ... İdaresi vekilinin temyizden vazgeçtiği anlaşıldığından sanık ...'un ve ... müdafiinin temyizine hasren yapılan incelemede;
I- Nakil araçlarının iadesi kararına yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Suçta kullanılan nakil vasıtalarının iadesine ilişkin yerel mahkeme gerekçesi yerinde olmakla yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle İADE KARARLARININ ONANMASINA,
II- Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Olay tarihinde dava konusu kaçak eşyanın ele geçtiği sanık ...'ün kullandığı araca öncülük yaptığı iddiası ile sanık ... ve ... hakkında açılan kamu davasında, sanık ...'un sanık ...'ü tanıdığını ancak kesinlikle öncülük yapmadığını, aracında kaçak sigara bulunduğundan haberdar olmadığını beyan ettiği, sanıkların kullandıkları telefon hatları ile birbirleri ile iletişimlerinin bulunup bulunmadığı yönünde yapılan incelemede sanıkların doğrudan veya 3. kişiler aracılığı ile iletişim kaydına rastlanmadığının tespit edildiği anlaşılmakla, sanıkların diğer sanık ...'ün eylemine iştirak ettiğine ilişkin her türlü şüpheden uzak somut delil elde edilemediği gözetilerek beraatlerine karar verilmesi gerekirken, somut olay ile bağlantılarının hangi delillerle belirlendiği açıklanmadan mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1)Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eylemlerinin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar
indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası nazara alınarak sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2)24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3)Kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK'nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık ... müdafiinin ve sanık ...'un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.