14. Ceza Dairesi 2020/5781 E. , 2020/4889 K.
"İçtihat Metni" Sanık ... hakkında nitelikli cinsel saldırı, nitelikli yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından yapılan yargılama sonucunda atılı suçlardan mahkumiyetine dair İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 05.05.2016 gün ve 2016/38 Esas, 2016/120 Karar sayılı hükümlerin sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 20.03.2017 gün ve 2016/10027 Esas, 2017/1447 Karar sayılı ilamı ile nitelikli yağma ve nitelikli cinsel saldırı suçlarından kurulan hükümlerin onanması ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün ise bozulması yönündeki kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.04.2017 günlü, 2016/234497 sayılı itiraznamesiyle 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin iki ve üçüncü fıkraları gereğince kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümle sınırlı şekilde itiraz etmesi üzerine Dairemizin 19.06.2017 gün ve 2017/2366 Esas, 2017/3410 sayılı kararıyla itirazın yerinde görülmeyerek reddiyle, bu hususta karar verilmek üzere dosyanın gönderildiği Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 09.05.2019 gün ve 2017/14-936 Esas, 2019/408 Karar sayılı ilamıyla.." 20.03.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 2. maddesindeki tanımlar bölümünde yer alan Bakanlığın, ... olduğu, şiddet kavramının ise kişinin, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri içerdiği belirtildikten sonra aynı Kanunun 20/2. maddesinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının gerekli görmesi halinde kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi dolayısıyla açılan idari, cezai, hukuki her tür davaya ve çekişmesiz yargıya katılabileceği kabul edilmiştir. Katılma hakkının şikayet hakkını da içerdiği, 5271 sayılı CMK"nın 233, 234, 260. maddeleri de gözetildiğinde, Bakanlığın kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik şiddet veya şiddet tehlikesi içerikli eylemlere ilişkin soruşturmalara ve görülmekte olan yahut sonuçlanmakla birlikte henüz kesinlenmemiş olan davalara katılma hakkının bulunması nedeniyle 20/2. maddesi uyarınca bu husustaki takdir hakkının kullanılabilmesi için yokluğunda verilen mahkeme kararlarının Bakanlığa tebliğinin zorunlu olması karşısında, itiraz konusu dosyadan haberi olmadığı anlaşılan Bakanlığa ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararı tebliğ edilip, temyiz ettiği takdirde bu hususta gözetilip Dairesince yeniden değerlendirme yapılarak karar verilmesi için itirazın değişik gerekçeyle kabulü ile Daire kararının kaldırılmasına dair...." verilen kararla birlikte gönderilen dosyayla ilgili verilen 11.03.2020 gün ve 2019/6396 Esas, 2020/1943 sayılı tevdi kararına istinaden yapılan tebligat üzerine Bakanlık il müdürlüğü yetkilisi tarafından hüküm temyiz edilmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ek tebliğnameyle birlikte Dairemize gönderilen dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Bakanlık vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi uyarınca davaya katılma hakkı bulunan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yokluğunda yapılan yargılamaya ilişkin olarak mahkemelerce re"sen ihbarda bulunulmasının zorunlu olup olmadığı hususunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunca yapılan toplantı sonucunda verilen 13.12.2019 gün ve 2019/6 Esas, 2019/7 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Bakanlığa bildirimde bulunulmasının zorunlu olmadığının kabul edilmesi ve 5271 sayılı CMK"nın 237/2. maddesine göre kanun yolu muhakemesinde davaya katılma talebinde bulunulamayacağının anlaşılması karşısında, Bakanlık vekilinin davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığından vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık müdafisinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın olay günü mağdureyi atılı suçların işlendiği metruk binaya götürmek amacıyla silah kullandığına dair bir anlatım bulunmayıp, cinsel saldırı eylemini gerçekleştirmek amacıyla bina içerisinde bulduğu cam parçasını mağdureye doğrultması eyleminin ise yalnızca nitelikli cinsel saldırı suçunu gerçekleştirmeye yönelik olduğu anlaşılmakla, sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan hüküm kurulurken belirlenen temel cezanın TCK"nın 109/3-a. maddesi ile artırılamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.