23. Ceza Dairesi 2015/6213 E. , 2016/3774 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 62, 52/2,4, 53, 58 maddeleri uyarınca, 10 ay hapis ve 8.320 TL adli para cezası ile mahkumiyet, mükerrir
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Suç tarihinin ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren 60 ve 5 günlük sürelerin bitim tarihi olan 25/08/2007 olmasına rağmen kararda 03/05/2011 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Sanıkla katılan şirket arasında, 02.06.2006 ve 27/09/2006 tarihlerinde Finansal Kiralama Sözleşmeleri akdedildiği, bu sözleşmeler gereği, katılan şirketin, kiracı sanığa sözleşmelerde belirtilen kanal kazıcı ve makinaları teslim ettiği, sözleşmeler gereği ödenmesi gereken kira borçları vadesinde ödenmeyince kendisine ihtarname gönderildiği, ihtarnamenin tebliğ edildiği, buna göre, birikmiş tüm borçların temerrüt faiziyle birlikte ödenmesi ve kiralanan malın belirtilen süre içinde katılan şirkete teslim etmesi istendiği, ancak sanığın sürenin sonunda ihtarnameye konu borçlarını ödemediği gibi finansal kiralamaya konu kanal kazıcı ve makineleri de iade etmeyerek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği anlaşıldığından mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak ;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 500 gün olarak tayin edilmesi,
2-Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/85 sayılı iptal kararı uyarınca sanığın hapis cezasına mahkûmiyetinin kanuni sonucu olarak seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasî hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilemeyeceğinin ve TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “500 gün”, “416 gün” ve “8.320 TL” terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”, “4 gün” ve “80 TL” ibarelerinin eklenmesi ve yine hüküm fıkrasından TCK"nın 53. maddesi ile ilgili bölümün çıkartılarak yerine "sanık hakkında TCK"nın 53/1-2-3. fıkraların uygulanmasına" fıkrası eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.