Esas No: 2021/15955
Karar No: 2022/2143
Karar Tarihi: 09.03.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/15955 Esas 2022/2143 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkemenin verdiği kararın özeti şu şekildedir: Davacılar, ..., ..., ... mirasçıları tapuda kayıtlı olan taşınmazların kendilerine ait olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Kadastro çalışmasında ise taşınmazların Hazine adına tescillenmesi kararlaştırılmıştır. Mahkeme, 193 ada 7 ve 8 parsellere ilişkin olan davacı ...'in dava talebinin reddine; davacılar ... ve ...'in dava taleplerinin kabulüne karar vermiştir. 194 ada 2 parsel sayılı taşınmazda ise davacıların %1/3 payla zilyetliklerinin olduğu kararlaştırılmıştır. Kararın tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme istenilebileceği belirtilmiştir. Karara göre, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi gereğince taşınmazlar orman sınırları dışına çıkarılmıştır. Kanun maddesiyle ilgili detaylar belirtilmemiş, belirtilen kanunun Hazine adına tapuya tescili gerektiği söylenmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVACILAR : ..., ..., ... Mirasçıları
DAVA TÜRÜ : Tespite İtiraza İlişkin
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün Yargıtayca duruşma yapılması suretiyle incelenmesi davacı - davalı ... mirasçıları vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 08.04.2021 Perşembe günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü temyiz eden davacı - davalı ... ve diğerleri vekili Av. ... ile davacı - davalı ... ve diğerleri vekili Av. ..., davacı - davalı ... vekili Av. ... ve davalı Hazine vekili Av. ...' in katılımlarıyla duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kullanım kadastrosu sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan dava ve temyize konu 193 ada 7, 8 ve 194 ada 2 parsel sayılı sırasıyla 14.947.10, 2.761.91 ve 4.570,76 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 193 ada 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazların ..., ..., ...' in, 194 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise ..., ... ve ...'in fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak, tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı ..., ... İlçesi ... Köyü 193 ada 7, 8 ve 194 ada 2 parsel sayılı taşınmazların kendisinin 1/2 hisse ile malik olduğu tapu kaydı kapsamında kaldığını ve taşınmazların kendi zilyetliğinde bulunduğunu ileri sürerek taşınmazların 1/2 hisse ile kendi adına tescili; davacı ..., 193 ada 7, 8 ve 194 ada 2 parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak, bu taşınmazların kendisinin 1/2 hisse ile malik olduğu tapu kaydı kapsamında kaldığını ve taşınmazların kendi zilyetliğinde bulunduğunu ileri sürerek, taşınmazların 1/2 hisse ile kendi adına tescili ve davacı ... ise, 193 ada 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazların fiili kullanıcısının yalnızca kendisi olduğu halde ... ve ...'in kullanıcı olarak yazılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek, yalnızca kendisinin adına kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır.
Mahkemece verilen önceki hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 25.10.2016 tarihli ve 2015/17501 Esas, 2016/8289 Karar sayılı ilamıyla; " davacılar ... ve ... arasında eldeki davaların açıldığı tarih itibariyle menfaat çatışması bulunduğu halde aynı vekille temsil edilmeleri ve açılan davalarda birbirleriyle karşılıklı olarak davacı-davalı konumunda bulunan bu kişilerin aynı vekille temsil edilmesi ve hükmünde her ikisinin vekili olarak “aleyhe olan hususlar” yönünden temyiz edilmiş olması göz önüne alındığında tarafların savunma hakkının kısıtlandığı açıklanarak, hem ... hem de ...’in vekili durumunda bulunan Avukat ...’ın çağrılarak taraflardan hangisinin vekili olarak davayı takip ettiğinin belirlenmesi, buna göre işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsizliğine" değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, çekişmeli 193 ada 7 ve 8 parsellere ilişkin davacı ...'in davasının reddine, davacılar ... ve ... davalarının kabulüne, dava konusu taşınmazın kadastro tespiti gibi Hazine adına tapuya tesciline, beyanlar hanesine " 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1/2'şer payla ... ve ... tarafından fındık bahçesi olarak kullanıldığının yazılmasına, çekişmeli 194 ada 2 parsele ilişkin davacılar ... ve ... davalarının kabulüne, dava konusu taşınmazın kadastro tespiti gibi Hazine adına tapuya tesciline, beyanlar hanesine " 6831 Sayılı Kanun'un 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1/2'şer payla ... ve ... tarafından fındık bahçesi olarak kullanıldığının yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı - davalı ... mirasçıları ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli 194 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kök muris ...’dan geldiği ve kök muris ...’ ın tarafların murisi ...’ye hibe ettiği, ...’nün de davacı - davalı ...’e hibe ettiği, ancak davacı - davalılar ... ve ...’in zilyetliğinde bulunduğu; çekişmeli 193 ada 7 ve 8 parseller yönünden ise, taşınmazların muris ...’den intikal ettiği, ...’nün davacı - davalı ...’e hibe ettiği, ancak davacı - davalılar ... ve ...’in zilyetliğinde bulunduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına ve yasal düzenlemelere uygun bulunmamaktadır. Şöyle ki;
1. Çekişmeli 193 ada 7 ve 8 parsellere ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı ..., çekişmeli taşınmazlarda tek başına zilyetliğinin bulunduğu iddiasıyla yalnızca kendi adına, davacılar ... ve ... ise tapu kaydına ve fiili zilyetliklerine dayanarak, 1/2 pay oranında adlarına şerh verilmesi istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır. Dosyadaki bilgi ve belgelere ve taraflar arasında aynı tapu kayıtlarına dayalı olarak görülen Dairemizin 22.02.2022 tarihli ve 2021/13927 Esas, 2022/1459 Karar sayılı dosya içerikleri hep birlikte değerlendirildiğinde, çekişmeli taşınmazlarda, davacılar ... ve ...’in, dayanak tapu kayıtları kapsamında haklarının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Ancak, çekişmeli taşınmazların tarafların kök murisi ... oğlu ...'ten kaldığı ve terekenin taksim edilmediği dosya kapsamından anlaşıldığına ve tespitte davacı ...’in lehine miras payından fazla miktarda şerh verildiğine göre, davacının davasının bu nedenle reddine karar vermek gerekmektedir.
Öte yandan, davacılar ... ve ...’in davaları yönünden de, muris ...’in terekesinin taksim edilmemesi sebebiyle davalarının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
2. Çekişmeli 194 ada 2 parsel sayılı hükme ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki bilgi ve belgelere ve taraflar arasında aynı tapu kayıtlarına dayalı olarak görülen Dairemizin 22.02.2022 tarihli ve 2021/13927 Esas, 2022/1459 Karar sayılı dosya içerikleri hep birlikte değerlendirildiğinde, çekişmeli taşınmazlarda, davacılar ... ve ...’in dayanak tapu kayıtları kapsamında haklarının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Çekişmeli taşınmazların tarafların kök murisi ... oğlu ...'ten kaldığı ve terekenin taksim edilmediği dosya kapsamından anlaşılmış olup, temyiz edenin sıfatına göre çekişmeli taşınmazda 1/3’er paylarla davacılar ..., ... ve ... lehine zilyetlik şerhi verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, bu nedenle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 ve 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı - davalı ... mirasçıları ... ve müşterekleri vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle, Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 3.050,00 TL avukatlık ücretinin ..., ...'ten alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan ... mirasçıları... ve müştereklerine verilmesine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 09.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.