Esas No: 2021/4070
Karar No: 2022/2138
Karar Tarihi: 09.03.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/4070 Esas 2022/2138 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, uygulama kadastrosu sırasında tapuda kayıtlı taşınmazın yüzölçümünün eksilmesi nedeniyle tespitin iptali ve yeniden yapılması talebiyle açılmıştır. Mahkeme, davacı parselin yenileme işlemleri sırasında tescil harici yolda bırakılan kısımların davacı parsel içine dahil edilmesine ve büyüklüğünün 10.174,18 m² olarak tespit edilerek tesciline karar vermiştir. İstinaf başvurusunda, Bölge Adliye Mahkemesi, tüm delillerin ve bilirkişi raporlarının değerlendirilmesi sonucunda, davanın kabul edilmesi ve uygulama kadastrosu tespitinin iptaline hükmetmiştir. Temyizde ise, temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b.1 maddesi ve 370/1. maddesi uyarınca davalı Hazine vekilinin istinaf isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. Hazine'nin harçtan muaf olduğu ve dolayısıyla harç alınmaması gerektiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosu Tespitine İtiraz
MAHKEMESİ : ... Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasında ... Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davalı Hazine vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Uygulama kadastrosu sırasında, ... İlçesi ... Mahallesi ... mevki çalışma alanında ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 690 parsel sayılı 10.020 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 176 ada 11 parsel numarasıyla 9.877,01 m2 yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
Davacı vekili, uygulama kadastrosu sırasında Vakfa ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve yanlışlığın fiilen genişleyen yoldan kaynaklandığını açıklayarak tesbitin iptalini talep etmiştir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; toplanan tüm delillerin ve alınan bilirkişi raporu ile dosyada bulunan bilirkişi raporlarının bir kül olarak değerlendirilmesinde; miktar farkının 08.02.2016 ve 05.03.2019 hakim havale tarihli fen bilirkişi raporunda "B" harfi ile gösterilen 195,69 m2 ve "C" harfi ile gösterilen 101,48 m2'lik kadastro harici bırakılan Maliye Hazinesine ait yerle aradaki sınırın hatalı uygulanmasından kaynaklandığının anlaşıldığı, bu şekilde davacı parselin 1957 yılında yapılan ilk tesis kadastrosu çalışmaları ile oluşan zemindeki sınırın 2014 yılında yapılan uygulama kadastrosu ile davalı ... lehine değişmiş olduğunun görüldüğü, uygulama kadastrosunun amacının önceki kadastro ile saptanan mülkiyet ve geometrik durumu yok sayan veya tamamen hükümsüz kılan yeni kadastro çalışması değil, mümkün olduğu kadar aslına sadık kalınarak onun eksikliklerini tamamlayan, sınırlarında ve yüz ölçümünde görülen yanlışlıkları "orantı" ve "dengeleme" kurallarına göre düzelten bir önceki kadastroya ek bir işlem olduğu, fakat yapılan keşif ve ibraz edilen bilirkişi raporları ile 1957 yılında yapılan ilk tesis kadastrosu ile oluşan sınırların uygulama kadastro işlemi ile değişmiş olduğunun görüldüğü, ilk tesis kadastrosu ile oluşan sınırların korunması gerektiği dikkate alındığında ve yukarıda anlatılan tüm gerekçeler ile fen bilirkişi raporunda "B" harfi ile gösterilen 195,69 m² ve "C" harfi ile gösterilen 101,48 m²'lik alanların davacı parsele (davacı parselin ilk tesis kadastrosunda sınırının içinde olduğu kabul edilerek) ilave edilmesi gerektiğinden, davacının davasının kabulüne 176 Ada 11 parsel sayılı taşınmazın uygulama kadastro tespitinin iptaline, yenileme öncesi 690 parsel numarası ile işlem gören ve yenileme sonrası 176 Ada 11 parsel numarasını alan davacı parselin yenileme işlemleri sırasında tescil harici yolda bırakılan ve 08.02.2016 tarihli fen bilirkişi raporu ve ekli krokisinde "B" harfi ile gösterilen 195,69 m2'lik kısmın ve "C" harfi ile gösterilen 101,48 m2'lik kısmın davacı parsel içine dahil edilmesine, davacı parselin yenileme sınırının ekli krokide gösterildiği şekilde, büyüklüğünün ise 10.174,18 m2 olarak tespit ve tesciline karar verilmiştir.
Hükme karşı davalı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 16 Hukuk Dairesince; tüm dosya kapsamı, mahkemece yapılan keşifler ve sonrasında alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; uygulama kadastrosu sırasında, tesis kadastrosu paftası ve ölçü değerleri esas alındığında, davacı ... parseli içinde sınırlandırılması gereken ve krokide (B) harfi ile gösterilen 195,69 m2 ve (C) harfi ile gösterilen 101,48 m2'lik kısımların tescil harici yolda gösterilmesinin yerinde olmadığı ve düzeltilmesi gerektiğinin anlaşıldığı, ilk derece ahkemesince, tesis kadastrosu paftası ve ölçü değerlerine sadık kalınarak düzenlenen denetime elverişli bilirkişi raporu ve krokisine itibar edilerek, davanın kabulü ile, uygulama kadastrosu tespitinin iptaline, uygulama kadastrosunda hatalı olarak belirlenen taşınmaz sınırlarının ve yüzölçümünün bilirkişi raporuna göre düzeltilerek tespit ve tescil kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, davalı Hazine vekilinin tüm istinaf itirazlarının 6100 sayılı HMK'nin 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nin 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına 09.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.