Esas No: 2021/3576
Karar No: 2022/2129
Karar Tarihi: 09.03.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3576 Esas 2022/2129 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalılar arasında 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kullanımı ile ilgili bir dava görüldü. Davalılar arasında yapılan yargılamanın ardından taşınmazın bir kısmı davacı tarafından kullanıldığına dair karar verildi ve kullanıcı şerhi verilmesine karar verildi. Hazine vekili ve bazı davalılar karara itiraz etti ancak Bölge Adliye Mahkemesi kararı onadı. Temyiz istemi reddedildi ve kararın onanmasına karar verildi. Kanun maddeleri olarak 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b.2 maddesi belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : ... Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasında ... Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı dahili davalı Hazine vekili ile davalılar ..., ... ve ... tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının kısmen kabulüne karar verilmiş olup, bu kez dahili davalı Hazine vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kullanım kadastrosu sırasında ... İlçesi ... Mahallesi ... Mevkiinde 103 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, ..., ..., ... kullanımında olduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı asıl, taşınmazın bir kısmının davacı tarafından kullanıldığını açıklayarak adına kullanıcı şerhi verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama sonucunda dava konusu taşınmazın önceden orman sınırları içinde olduğu, 1993 yılında kesinleşen 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uygulaması ile 2/B arazisi niteliği ile orman sınırları dışına çıkarıldığı, eylemli orman olmadığı, dava konusu taşınmazın 1977 yılında ..., Veli ve ... tarafından ormandan açılarak kiraz bahçesi haline getirildiği, aralarında 3'e bölerek paylaştıkları ve bu 3 bölümün sınırlarının tespit tarihine kadar değişmediği, ...'nun kendi bölümünü oğlu dava dışı ... ...'ya 5-6 yıl önce verdiği, bu bölümün halen dava dışı ... ... tarafından kullanıldığı, davalı ...'nun kendi bölümünü 7-8 yıl önce davalılar Döne ve ...'e sattığı, halen onların kullanımında olduğu, ...'nun kendisine düşen bölümünü oğlu olan davacı ...'ya bağışladığı, halen bu bölümün davacı tarafından kullanıldığı anlaşılmakla davanın kabulüne, 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tesbit gibi ... adına tapuya kayıt ve tesciline, davalı taşınmaza ait kadastro tutanağının beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin iptaline, beyanlar hanesine "Bu taşınmazın 14.08.2018 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen 3.917,18 m2 miktarındaki kısmı ... kızı ... ve ... oğlu ...'ün 1/2'şer paylı olarak kullanımındadır. Bu kısım üzerindeki kiraz ağaçları ... ve ...'e aittir. Aynı krokide B harfi ile gösterilen 2.372,33 m2 miktarındaki kısmı Veli oğlu ...'nun kullanımındadır. Bu kısım üzerindeki kiraz ağaçları ...'ya aittir. Aynı krokide C harfi ile gösterilen 2.136,03 m2 miktarındaki kısmı ... oğlu ...'nun kullanımındadır. Bu kısım üzerindeki kiraz ağaçları ...'ya aittir." şerhinin yazılmasına karar verilmiştir.
Hükme karşı dahili davalı Hazine vekili ve davalılar ...,... ve ... tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince; tarafların iddia ve savunmaları, mahkemece mahallinde yapılan keşif ve uygulama, tarafların zemindeki yer gösterimleri, dinlenen bilirkişi ve tanık sözleri, alınan uzman bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamından, Mahkemece zemindeki kullanım sınırları taraf beyanları ile dinlenen yerel bilirkişi ve tanık sözleri uyarınca belirlenerek verilen kararda sair yönlerden herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak, Tapu ve Kadastro Müdürlüğüne yönelik davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verildiği halde, davada ayrı Hazine vekili tarafından temsil edilen davalı bu müdürlük lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde isabet bulunmadığı gibi, aleyhlerine dava açılmasına sebebiyet vermeyen ve davacının iddiasına açıkça karşı çıkmayan davalılar ile Hazine'ye yargılama gideri yüklenmesinde isabet bulunmadığından, karara yönelik istinaf itirazlarının bu yönden kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b.2 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, vekalet ücreti ile yargılama giderlerine dair kısımların düzeltilmesine karar verilmiştir. Dahili davalı Hazine vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nin 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına 09.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.