Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4002
Karar No: 2022/2133
Karar Tarihi: 09.03.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/4002 Esas 2022/2133 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, taşınmazların tapu kaydı ve uygulama kadastrosu sonucuyla ilgilidir. Davacı, taşınmazın yüzölçümünün eksik olduğunu ve davalılara ait taşınmazdan kaynaklandığını belirterek tapunun iptali ve adına tescilini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, kadastrosunun mülkiyet ihtilaflarını çözmek amacında olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiş ve taşınmazın 242 ada 5 parsel sayılı kısmını davacı adına tescil etmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi, mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi raporu sonucuyla ilk derece mahkemesinin kararını onamıştır. Temyiz istemi reddedilmiştir. Çıkan sonuca göre, davalı vekilinin temyiz istemi reddedilmiştir ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi, yenileme çalışmaları sırasında sınırın hatalı tespit edilmesi durumunu açıklamaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b.1 maddesi ise istinaf itirazının esastan reddedilebileceğini belirtmektedir. Kararın detaylarına bakıldığında, taşınmazlar arasındaki sınırın konusu ve taşınmazların geometrik şekline ilişkin karar verilebileceği belirtilmiştir.
8. Hukuk Dairesi         2021/4002 E.  ,  2022/2133 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında ... Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davalı ... vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Uygulama kadastrosu sonucunda, ... İlçesi ... Mahallesi ... Mevkii çalışma alanında ve tapuda davacı adına kayıtlı bulunan eski 1507 parsel sayılı 10.800 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 242 ada 5 parsel numarasıyla 11.381,32 m² yüzölçümlü olarak; davalılar adına kayıtlı eski 1506 parsel sayılı 8.400 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 242 ada 4 parsel numarasıyla 8.875,99 m² yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir.
    Davacı vekili, uygulama kadastrosu sırasında taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve yanlışlığın davalılara ait taşınmazdan kaynaklandığını açıklayarak tapunun iptali ve adına tescilini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; tesis kadastrosuna ait paftalar incelendiğinde; dava konusu taşınmazların sınırlarında sabit sınır niteliğinde bir işaretin bulunmadığının anlaşıldığı, davalıya ait taşınmaz tesis kadastrosu tutanağında niza konusu sınır ile ilgili bir belirtmenin bulunmadığı, taşınmazın senetsizden zilyetlik esaslarına göre tespit gördüğü ve dava konusu parselde geçit hakkı kurulduğunun anlaşıldığı, bilirkişi heyetince keşif anında tespit edilen sınır, tesis kadastrosu sınırı ve yenileme sınırı, 1975 ve 2010 yılı hava fotoğrafları ile çakıştırıldığında 1975 yılına ait hava fotoğraflarında dava konusu iki taşınmaz arasında yolun bulunmadığı ve keşif anında gösterilen sınırın bu tarihli hava fotoğrafındaki tabi sınıra uyduğu, 2010 yılına ait hava fotoğrafında da iki taşınmaz arasında ağaç sırasının bulunduğu ve dava konusu yolun bulunduğu keşif anında bilirkişilerin beyan ettiği sınırın bu ağaç sırası olduğunun anlaşıldığı, dava konusu parsele ait geçit hakkı tesisi, keşif anında mahalli bilirkişilerin beyanları ile hava fotoğraflarının incelenmesi neticesinde iki taşınmaz arasındaki sınırın ağaç sırasının bulunduğu yer olduğu, dava konusu yolun 242 ada 5 nolu parsele ait olduğu ve buna göre 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi kapsamında yenileme çalışmaları sırasında bu sınırın hatalı tespit edildiğinin anlaşıldığı, açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma sonucunda uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurularak ve sadece taşınmazın geometrik şekline ve yüzölçümüne ilişkin karar verilebileceği, kişiler adına tescil hükmü kurulamayacağı hususu dikkate alınarak hükme ve denetime elverişli bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne, 242 ada 4 parsel sayılı taşınmazda bulunan ve 05.06.2018 havale tarihli bilirkişi raporunda sarı renkle taralı "A" harfiyle gösterilen 535.39 m² alanın bu taşınmazdan ifraz edilerek 242 ada 5 parsel sayılı taşınmaza eklenerek birleştirilmesine ve yenileme kadastro tespitinin iptali ile 242 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 11.706,12 m² yüzölçümlü olarak davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
    Hükme karşı davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince; mahallinde yapılan keşif ve uygulama sonucunda alınan uzman fen bilirkişiler raporunda; tesis kadastrosunun 1976 yılında fotogrometrik yöntemle yapıldığı, tesis paftasında ortak sınırda sabit sınır niteliğinde bir işaret görülmediği, davacıya ait eski 1507 parsel sayılı taşınmazdan güneydeki 1496 parsel lehine 1991 yılında geçit hakkı kurulduğu, dinlenen yerel bilirkişiler tarafından ortak sınırın ağaçların bulunduğu yer olarak gösterildiği, 1975 yılı hava fotoğrafında iki taşınmaz arasında yer yer ağaçların olduğu ve sınırın bu ağaç sınırı olduğu, tesis tarihinde yol bulunmadığı, keşif sırasında gösterilen sınırın hava fotoğrafındaki tabii sınıra uyduğu ve yolun bulunduğu bölümün eski 1507 yeni 242 ada 5 parsel sayılı taşınmaza ait olduğunun bildirildiği, Mahkemece verilen kararda herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden, davalı ... vekilinin tüm istinaf itirazlarının 6100 sayılı HMK'nin 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. Karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nin 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, 44,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 36,30 TL'nin temyiz edenden alınmasına 09.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi