14. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/140 Karar No: 2020/5680 Karar Tarihi: 01.10.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2020/140 Esas 2020/5680 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen karar temyiz edilmiştir. Konu satış vaadi sözleşmesine dayanmaktadır. Mahkeme, yapılacak tebligatlar için 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun değiştirilmesiyle gerçek kişilere yapılacak tebligat için iki aşamalı bir yol benimsendiğini belirtmiştir. İlk aşamada, muhatabın adres kayıt sistemine dair bilgiler kullanılarak tebligat yapılmalıdır. Muhatabın adresinde bulunamadığı durumlarda tebliğ memuru araştırma yaparak muhataba ulaşmalıdır. İkinci aşamada, muhatabın adresi tespit edilememesi durumunda tebligat geri iade edilmelidir. Bu aşamadan sonra, tebligatın muhatabın adresine ulaşması için açık mavi renkli zarf kullanılabilir ve Kanunun 21/2. maddesi uyarınca tebligat mümkün olabilecektir. Kararda, tebligatın eksik veya yanlış yapılması halinde muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağı ve hak arama hürriyetine aykırı olacağı belirtilmiştir. Kanun maddeleri açıklandıktan sonra, davalıya gerekçeli kararın tebliği ile kanun yoluna başvuru süresinin beklenilmesi gerektiği ve dosyanın temyiz incelemesi için Dairemize gönderilmesi için karar verilmiştir.
14. Hukuk Dairesi 2020/140 E. , 2020/5680 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalılardan ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. 1)Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir. 2)Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir. Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nin “Hukuki dinlenilme hakkı” başlıklı 27. maddesi ile Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır. Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda davalı ...’e 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliği ile kanun yoluna başvuru süresinin beklenilmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 01.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.