Esas No: 2021/3603
Karar No: 2022/2128
Karar Tarihi: 09.03.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3603 Esas 2022/2128 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, bir kadastro işlemi sırasında 107 ada 17-21 parsel sayılı taşınmazların orman sınırları dışına çıkarıldığı ve tarla vasfıyla Hazine adına tespit edildiği, ancak tarafların iddiaları ve yargılama sonucunda mirasçılar arasında taksim olmaması nedeniyle davanın kabul edildiği ve taşınmazlara mirasçılar adına kullanıcı şerhi verilmesine karar verildiği bir dava olarak görülmektedir. Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuş, ancak Bölge Adliye Mahkemesi istinaf başvurusunu kısmen kabul etmiştir. Hazine vekili bu kez temyize gitmiştir. Temyiz isteği reddedilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır. Kararda, Hazine harçtan muaf olduğu için harç alınmaması gerektiği açıklanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b.2 ve 355. maddeleri
- HMK'nin 370/1. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : ... Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasında ... Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalılardan Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilmiş olup, bu kez davalı Hazine vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kullanım kadastrosu sırasında, ... İli ... İlçesi ... Mahallesi ... mevkii 107 ada 17, 18, 19, 20 ve 21 parsel sayılı taşınmazlar, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve Mehmet kızı ..., ... kızı ..., ... kızı ..., ... kızı ..., ... oğlu ... kullanımında olduğu şerhleri yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacılar vekili, taşınmazların tarafların ortak murisi ...'tan intikal ettiğini ve tüm mirasçıların kullanımında olduğunu ileri sürerek bu nedenle taşınmazlarda ... mirasçıları adına kullanıcı şerhi verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişilerinin benzer şekilde "dava konusu taşınmazların muris ...'tan geldiğini, muris ... öldükten sonra mirasçılar arasında taksim olmadığını, taşınmazları muris Mehmet öldükten sonra mirasçılarının kullandığını" beyan ettikleri, yapılan keşfe katılan Harita, Orman ve Ziraat mühendisi bilirkişilerinin düzenledikleri müşterek raporlarında "dava konusu taşınmazların kesinleşmiş orman sınırları dışında kaldığını, orman sayılmayan yerlerden olduğunu, taşınmazların tarla vasıflı kuru tarım arazilerinden olduğunu" bildirdikleri, davacılar ve davalı ...'nun Mahkemece alınan beyanlarında benzer şekilde "dava konusu taşınmazların babaları ...'tan intikal ettiğini, babaları öldükten sonra mirasçı kardeşler olarak taşınmazları hep birlikte kullandıklarını" beyan ettikleri, davalılar ..., ..., ... ve ...'in de Mahkemece alınan beyanlarında benzer şekilde "dava konusu arazilerin dedeleri ...'tan babaları ...'a intikal ettiğini, babaları ...'un senelerden beri arazileri ekip biçtiğini, kendilerinin ise yardım ettiklerini" beyan ettikleri; dolayısıyla davalılar ..., ..., ... ve ...'in dava konusu taşınmazlarda zilyetliklerinin olmadığı, dava konusu taşınmazların muris ... mirasçıları kullanımında olduğu, mirasçılar arasında taksim olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 107 ada 17, 18, 19, 20 ve 21 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile tarla vasfıyla beyanlar hanesine "Taşınmaz 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkartılmıştır, taşınmaz 1/4 pay Mehmet oğlu ..., 1/4 pay Mehmet kızı ..., 1/4 pay Mehmet kızı ..., 1/4 pay Mehmet kızı, ... kullanımındadır." şerhi verilerek Hazine adına tapuya tescillerine karar verilmiştir.
Hükme karşı davalı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince; tarafların iddia ve savunmaları, mahkemece yapılan keşif ve uygulama, alınan uzman bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile istinaf isteminin kapsamına göre Mahkemece verilen kararda sair yönlerden herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak davanın reddini savunması nedeniyle aleyhine yargılama giderine hükmedilmesi mümkün olan Hazinenin, kanun uyarınca harçtan muaf olması nedeniyle Hazineden bakiye harç alınmasında isabet bulunmadığı ve yine harçtan muaf olan davalı Hazineden istinaf başvuru ile istinaf karar ve ilam harcı alınmasında da isabet bulunmadığı gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf itirazlarının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355 ve 353/(1)-b.2 maddeleri uyarınca kabulü ile, Mahkeme kararının kaldırılarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Davalı Hazine vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nin 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına 09.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.