Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/8278 Esas 2019/1692 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/8278
Karar No: 2019/1692
Karar Tarihi: 20.02.2019

Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/8278 Esas 2019/1692 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, Vergi Usul Kanununa muhalefet suçundan mahkum edildi. Ancak, faturaların sahte düzenlendiği tespit edildiği için, suça konu olan faturaları düzenleyen mükellefler hakkındaki vergi suçu raporları ve vergi tekniği raporları ilgili vergi dairesinden getirtilmeli ve sahteliği belirleyen delillerin onaylı örnekleri dava dosyasına intikal ettirilmelidir. Ayrıca, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK'nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiği gözetilmelidir. Suça konu faturaların KDV indiriminde kullanıldığı iddiası da incelenmeli ve 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulama, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmelidir.
Kanun maddeleri: Vergi Usul Kanunu, TCK'nin 43. maddesi, TCK'nin 53. maddesi, 1412 sayılı CMUK başvurusu.
11. Ceza Dairesi         2016/8278 E.  ,  2019/1692 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Sanık hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan açılan kamu davasında; sanığın faturaların gerçek mal alışverişine dayandığını savunması; vergi denetmenlerince düzenlenen vergi inceleme raporlarına göre kullanılan faturaların sahte düzenlendiğinin tespit edilmiş olması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; suça konu olan faturaları düzenleyen mükellefler hakkındaki vergi suçu raporları ile vergi tekniği raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi; suça konu faturaları düzenleyen kişi ve şirket yetkilileri hakkında suça konu takvim yılları ile ilgili dava açılıp açılmadığı, açılmışsa akibeti araştırılıp bu dava ile birleştirilmesi, birleştirme mümkün olmadığı takdirde dava dosyaları celp edilip incelenerek özetinin duruşma tutanağına geçirilip, bu davayı ilgilendiren ve sahteliği belirleyen delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi; gerektiğinde faturaları düzenleyen mükellefler ile sanığa ait defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, faturaların gerçek alım satım karşılığı olup olmadığının, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoku olup olmadığının araştırılması ve toplanan tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Kabule göre de,
    a) Aynı takvim yılına ait birden fazla fatura kullanılması halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK"nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    b)Suça konu faturaların KDV indiriminde kullanıldığının iddia olunması ve son kullanılan fatura tarihinin 01/05/2010 olmasına göre, "25/06/2010" olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında "2010" şeklinde eksik yazılması,
    c)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı itibarıyla sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 20/02/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.