Devletin birligini ve ülke bütünlüğü bozma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/1449 Esas 2020/3811 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1449
Karar No: 2020/3811
Karar Tarihi: 09.09.2020

Devletin birligini ve ülke bütünlüğü bozma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/1449 Esas 2020/3811 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Cizre 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2016/197-2017/466 sayılı kararda, sanığın devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak suçundan suçlu bulunarak cezalandırılması kararlaştırıldı. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesinin verdiği karar temyiz edilerek, CMK'nın 302/1.maddesi uyarınca temyiz davası esastan reddedildi ve ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılarak TCK'nın 302/1, 3713 sayılı kanunun 3 ve 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63, CMK'nın 283 ve 307/4 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararı verildi. Suçun işlenmesindeki örgütsel bağlılık, amaç suçun tehlike yaratması ve izinsiz olarak bulundurulmuş tehlikeli maddeler gibi unsurlar da dikkate alınarak ceza verildi.

16. Ceza Dairesi 2020/1449 E. , 2020/3811 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Cizre 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.11.2017 tarih ve 2016/197 - 2017/466 sayılı kararı
Suç : Devletin birligini ve ülke bütünlüğü bozma
Hüküm : CMK’nın 280/2 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak; TCK’nın 302/1, 3713 sayılı Kanunun 3 ve 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63, CMK’nın 283 ve 307/4 maddeleri uyarınca mahkumiyet

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün Devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını Devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden olayı gerçekleştirdiği, sübutu kabul olunan eyleminin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ve ülke genelindeki organik bütünlüğüne göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenip kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçunun sübutu kabul edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Cizre 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.