22. Hukuk Dairesi 2017/19671 E. , 2019/3247 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı Bankanın çalışanı olduğunu, bankanın ... Şubesinde çalıştığı dönemde zimmetine para geçirdiği iddiası ile hakkında soruşturma yapıldığını, soruşturma sonucunda servis yetkilisi iken servis görevlisi ünvanı görevine düşürüldüğünü, bu nedenle 2008 yılı Mart ayından itibaren ücret kesintisi yapıldığını, daha sonra sırası ile ... Eğil, ... Merkez ve ... şubelerinde çalışmaya devam ettiğini, müvekkili hakkında ... Ağır Ceza mahkemesinde görülen ve zimmet suçundan açılan davada Mahkemenin 20/03/2013 tarihli kararı ile hakkında beraat kararı verildiğini, kararın 28/03/2013 tarihinde kesinleştiğini, kesinleşen yargı kararı ile müvekkili hakkında yapılan ünvan değişikliği ve ücret kesintilerinin haksız olduğunun ortaya çıktığını ve hakkında yapılan yargılama nedeni ile müvekkilinin kişilik haklarının zedelendiğini öne sürerek müvekkilinin eski görevine getirilmesini, maaşından kesilen ücret farkı, ikramiye farkı ve manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacı hakkında davalı bankanın teftiş kurulunun 26/07/2007 tarih ve 03 sayılı soruşturması ile davacının bazı müşterilerin mevduat hesapları ile ilgili işlemlerde eksik ödeme yaptığı bildirilerek ... C.Başsavcılığına 27/02/2008 tarihinde ihbarda bulunulduğu, bu ihbar üzerine davacı hakkında C.Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sonucunda; 26/04/2012 tarihli iddianame ile davacının 20 ayrı kişiye yapılan destekleme ödemelerinde 836,10-TL"yi ödemeyerek zimmetine geçirdiği iddiasıyla zimmet suçundan cezalandırılması talebi ile kamu davası açıldığı, ... 2 Ağır Ceza Mahkemesince 20/03/2013 tarih 2012/92 esas 2013/69 karar sayılı kararı ile davacının atılı suçu işlemediğinin sabit olması nedeni ile beraatine karar verildiği, verilen hükmün kesinleştiği, ceza davasına da konu olan davacı hakkındaki aynı iddia nedeni ile davalı bankanın yürüttüğü soruşturma sonucunda; davacının ünvanının düşürüldüğü, ancak kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile davacının doğrudan gelir desteği ödemelerinde kasten eksik zimmetine para geçirmediği sabit olmakla aynı eylem nedeni ile davacının görevinin değiştirilmesi işleminin de yerinde olmadığı gerekçesiyle davacının görev değişikliği üzerine davalı banka tarafından eksik ödendiği bilirkişi raporu ile saptanan 35.937 TL brüt ücret farkı ile 14.558 TL brüt ikramiye farkının tahsili talebinin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
2- Taraflar arasında davacının 26/07/2007 tarih ve 03 sayılı disiplin soruşturmasına bağlı olarak görev ünvanının düşürülmesi nedeniyle fark ücret ve ikramiye alacağı (maddi tazminat) talep edip edemeyeceği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dosya içeriğinden; davacı hakkında davalı bankanın teftiş kurulunun 26/07/2007 tarih ve 03 sayılı soruşturması ile davacının bazı müşterilerin mevduat hesapları ile ilgili işlemlerde eksik ödeme yaptığı bildirilerek ... C.Başsavcılığına 27/02/2008 tarihinde ihbarda bulunulduğu, bu ihbar üzerine davacı hakkında C.Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sonucunda; 26/04/2012 tarihli iddianame ile davacının 20 ayrı kişiye yapılan destekleme ödemelerinde 836,10-TL"yi ödemeyerek zimmetine geçirdiği iddiasıyla zimmet suçundan cezalandırılması talebi ile kamu davası açıldığı, yürütülen disiplin soruşturması sonucunda ise davacının servis yetkilisi olarak çalışmakta iken servis görevlisi pozisyonuna düşürülmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. ... 2. Ağır Ceza Mahkemesince 20/03/2013 tarih 2012/92 esas 2013/69 karar sayılı kararı ile aldırılan bilirkişi raporuna göre 28.02.2007-05.03.2007 arası 5 günlük süre içerisinde yapılan ... ödemelerinde yoğun iş hacmi nedeniyle banka kayıtlarında meydana gelen 836,10 TL eksik ödemenin zimmet eylemine uymadığı, yoğun ... ödemeleri esnasında meydana gelebilecek rutin muhasebe hataları olduğu, banka yada kamu zararı olmadığı belirlendiğinden sanığın üzerine atılı suçu işlemediği gerekçesiyle beraat kararı verilmiş olup sözü edilen karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Davacı ceza davasında beraat etmiş olduğu gerekçesiyle ünvan düşürülmesine bağlı olarak 2008 yılının 6. ayından itibaren oluşan fark ücret ve ikramiye alacaklarını talep etmektedir. Mahkemece davacının bu talebi kabul edilerek maddi tazminat başlığı ile hüküm altına alınmış ise de; varılan sonuç dosya içeriği ile örtüşmemektedir.
Disiplin Yönetmeliği’nin 12. maddesi ile; “Personelin disiplin cezasını gerektiren fiil veya halinin kanunen de suç teşkil etmesi ve hakkında ceza kovuşturmasının da gerekli olması veya ceza kovuşturmasına da başlanmış bulunması, disiplin soruşturmasını engellemez veya geciktirmez. Ceza kovuşturması sonucunda kovuşturma konusu fiilin mevcut olmadığı ya da fiilin kovuşturma yapılan personel tarafından işlenmediğinin anlaşılması durumuna dayalı bulunması dışında, personel hakkında takipsizlik veya beraat kararı verilmesi disiplin cezası uygulanmasını önlemez.” hükmü öngörülmüştür
Davacı disiplin soruşturması sırasında alınan ifadesinde, zimmetine para geçirmediğini, söz konusu fark tutarlarının bazen bu müşterilerce diğer şube müşterilerine ikramda bulunmak amacıyla şubeden ayrılan çaycı...’a verildiğini,bazen de aynı gün adı geçen müşterilerin başka işlemleri için yatırılmış olabileceğini beyan etmiştir. İfadesinde ismi geçen çaycı... ise bu durumu kabul etmemiştir. Aynı zamanda teftiş raporu ile soruşturmaya konu farkın müşteriler tarafından başka bir işlem için kullanılmadığı da belirlenmiştir.
Ceza dosyasında displin ve ceza soruşturmasına konu farkın tutarlarının ‘’doğması muhtemel, kabul edilebilir bir bankacılık hatası’’ olarak kabul edildiği görülmektedir. Dolayısıyla soruşturma konusu fiilin mevcut olmadığı ya da davacı tarafından işlenmediği gerekçesiyle verilen bir beraat kararı olmayıp, beraat kararının zimmet suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle verildiği görülmektedir. Disiplin Yönetmeliği"nin az yukarıda belirtilen 12. maddesine göre bu durumda verilen beraat kararı disiplin cezası uygulanmasını önlemez.
Kaldı ki, davacının ünvanının düşürülmesi disiplin soruşturması sonucuna göre tedbir mahiyetinde bir işlemdir. Davacının iş akdinin eldeki dava açıldıktan sonra, 28.2.2013-11.3.2013 tarihleri arasında zimmetine para geçirdiği gerekçesiyle 2.9.2013 tarihinde sonlandırıldığı ve fesih nedeniyle davacının açmış olduğu kıdem tazminatı talebinin reddine karar verildiği ve kararın Dairemizce 10.12.2018 tarihinde 2017/21835 Esas ve 2018/26600 Karar sayılı ilamı ile onandığı da dikkate alındığında Disiplin Yönetmeliğine uygun olarak tedbir mahiyetinde uygulan görev ünvanı düşürülmesi nedeniyle davacının fark alacak talep etmesinin mümkün bulunmadığı kanısına varılmakla talebin reddi yerine maddi tazminat başlığı adı altında kabulüne karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 14.02.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.