17. Hukuk Dairesi 2014/2521 E. , 2015/12656 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili ve davalı ...vekilince istenmiş, davacılar vekilince duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 24.11.2015 Salı günü davacılar vekili ... Işıdı geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili; davacı ... tarafından kullanılan ve davacı ..."in yolcu olduğu motosikletin davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın çarpışması sonucu 31.05.2008 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilleri ..."in yaralandığını, ... kalıcı iş göremezlik oluştuğunu, davalı ... AŞ."nin karşı aracın, ... AŞ."nin ise motosikletin zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduklarını, ceza yargılamasında davalı sürücü Rauf"un 5/8, davacı ..."in 2/8, Bilal"in de kask takmaması nedeniyle 1/8 oranında kusurlu bulunduklarını belirterek, davacı ... için 100.000 TL maddi tazminatın davalı ... şirketlerinden poliçe limitleriyle sınırlı olarak temerrüt, diğer davalılardan kaza; Bilal için 30.000 TL, eşi ... için 10.000 TL manevi tazminatın ve ... için 900 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ... Hizmetleri Tic. Ltd. Şti."den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 05.06.2013 tarihli dilekçesi ile davacı ... için maddi tazminat talebini 177.171,92 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... şirketleri vekilleri; müvekkillerinin sigortalı araç sürücülerinin kusurları oranında ve poliçe teminat limitleri dahilinde tazminattan sorumlu olduklarını ileri sürerek, davanın reddini savunmuşlardır.
Diğer davalılar, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu benimsenerek, davanın kısmen kabulüne; davacı ... için 126.551,37 TL maddi tazminatın davalı ... AŞ."den poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere dava, davalılar ... ve ... Hiz. Ltd. Şti." den kaza; 40.496,44 TL maddi tazminatın davalı ... AŞ." den poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere dava tarihinden itibaren; davacı ... için 7.000 TL, ... için 3.000 TL manevi tazminatın ve ... için 326,94 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 2.000 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ... Hizmetleri Tic. Ltd. Şti."den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı ... AŞ. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK."nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK."nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu kararda, davacı ... lehine 900,00 TL maddi tazminat talep edilmiş, istemin kısmen kabulü ile, 326,94 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden maddi tazminat yönünden verilen karar miktar itibariyle davacı yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davacılar vekilinin davacı ... hakkındaki maddi tazminat hükmüne yönelik temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekili ile davalı ... AŞ. vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
818 sayılı BK."nun 50 ve 51. maddeleri (6098 sayılı TBK. madde 61 ve 62) ile müteselsil sorumluluk esaslarına göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Müteselsil sorumlulukta kural olarak, borçlulardan her biri, 818 sayılı BK."nun 141 ve 142. maddelerine (6098 sayılı TBK. madde 162 ve 163) göre, borcun tamamından sorumludur. Nitekim, 2918 sayılı KTK.nun 88/1 maddesinde trafik olayı nedeniyle müteselsil sorumluluk öngörülmüştür. 818 sayılı BK."nun 146. (6098 sayılı TBK. madde 167) maddesi uyarınca, sorumluluların iç ilişkide kusur oranına göre, birbirlerine rücu hakları da mevcuttur.
Somut olayda; davacı ..."in 1/8 oranında müterafik kusurunun dışında kalan zarar miktarının tamamından, davalıların müteselsilen sorumlu tutulmaları gerekirken, yazılı şekilde kusur oranlarına göre hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
4- Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK."nun 43. maddesi (6098 sayılı TBK md. 51) uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan sözedebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının sözkonusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve ödenceden indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıması ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından sözedilemeyecektir. Hakim, tazminattan mutlaka belli bir oranda indirim yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. Mahkemece, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları gözönüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması, BK."nun 43. madde hükmüne göre tazminattan indirim yapılıp yapılmayacağı karar yerinde tartışılması, sonucuna göre hüküm tesisi gerekmektedir.
Davalı ... AŞ. vekili, davacı ..."in kaza sırasında yolcu olarak bulunduğu motosikleti sevk ve idare eden davacı ..."in hatır taşıması yaptığını ileri sürmüş ancak mahkemece bu yönde her hangi bir araştırma yapılmaksızın taşımanın hatır için olduğu değerlendirilerek tazminattan indirim yoluna gidilmiştir.
Bu durumda, mahkemece tarafların bu husustaki delillerinin toplanması ile ceza dosyası da celp edilerek ve yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alınarak taşımanın hatır için olup olmadığı, taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı, davalı ... şirketinin iddia ettiği üzere olayda hatır taşıması bulunup bulunmadığı gözönüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması, BK"nın 43. madde hükmüne göre tazminattan indirim yapılıp yapılmayacağı karar yerinde tartışılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
5-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK."nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında; davalının kusur durumu, davacı ..."in %64 maluliyet derecesine göre, davacı ... ve eşi ... için takdir olunan manevi tazminatların düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
6-2918 sayılı KTK.’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir.
Somut uyuşmazlıkta, dosyada mevcut belgelerden davacıların davalı ... şirketlerine dava tarihinden önce 02.12.2009 tarihinde taahhütlü mektupla müracaat ettikleri anlaşılmaktadır. Hal böyle iken mahkemece, ihtarnamenin davalılara tebliğ edildiği tarihten 8 iş günü sonrasında davalıların temerrüde düştükleri göz önünde tutularak,
temerrüt tarihinden itibaren faizle sorumlu tutulmaları gerekirken, yazılı şekilde dava tarihinden itibaren faizle sorumlu tutulmaları doğru olmamıştır.
7-Davacı ... için sarf edilen Adli Tıp Kurumu rapor ücreti, uçak ve yol masrafları bedeli 734 TL"ye ilişkin belge, davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilmesine rağmen, mahkemece yargılama giderlerine dahil edilmemesi isabetli olmamıştır.
8-Kabule göre de, davalı ... AŞ., poliçe limiti dahilinde sadece maddi tazminattan sorumlu tutulduğuna göre, mahkemece, bu davalıya yükletilecek harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de sorumlu olduğu tazminat oranında hüküm altına alınması gerekirken, tamamından diğer davalılarla birlikte sorumlu tutulması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle ... hakkındaki maddi tazminata yönelik hükmün kesin olması nedeniyle davacılar vekilinin temyiz itirazının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ile davalı ... AŞ. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3),(4),(5),(6) ve (7) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin; (8) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı ... AŞ. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalı ...den alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı ... A.Ş yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara ve davalı ...ne geri verilmesine, 24/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.