Esas No: 2020/1879
Karar No: 2021/513
Karar Tarihi: 17.03.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/1879 Esas 2021/513 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1879
Karar No : 2021/513
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 11/11/2019 tarih ve E:2014/3337, K:2019/7673 sayılı kararının, yargılama giderleri ile vekalet ücretine ilişkin kısmının, davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı Şirket tarafından, 22/04/2014 tarih ve 28980 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Sigorta Acenteleri Yönetmeliği"nin 5. maddesinin 5. fıkrasının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 11/11/2019 tarih ve E:2014/3337, K:2019/7673 sayılı kararıyla;
Dava açıldıktan sonra 16/01/2016 tarih ve 29595 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Sigorta Acenteleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik'in 2. maddesiyle, iptali istenen dava konusu Yönetmelik fıkrasının yürürlükten kaldırıldığı gerekçesiyle,
Konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 225,40 TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2,475,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davanın açıldığı tarih itibarıyla idarelerinin işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı göz önüne alınarak aleyhe vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiği, Daire kararının karşı oy kısmının da bu yönde olduğu, emsal nitelikte Danıştay ve Yargıtay kararları bulunduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın, yargılama giderleri ile vekalet ücretine ilişkin kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2.Dava konusu işlem hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin 11/11/2019 tarih ve E:2014/3337, K:2019/7673 sayılı kararının, temyize konu yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 17/03/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Dava, 22/04/2014 tarih ve 28980 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Sigorta Acenteleri Yönetmeliği"nin 5. maddesinin 5. fıkrasının iptaline karar verilmesi istemiyle açılmış, Danıştay Onuncu Dairesince verilen 11/11/2019 tarih ve E:2014/3337, K:2019/7673 sayılı kararda, 16/01/2016 tarih ve 29595 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Sigorta Acenteleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik'in 2. maddesiyle, iptali istenen dava konusu Yönetmelik fıkrasının yürürlükten kaldırılması nedeniyle davanın konusuz kaldığı gerekçesine yer verilmek suretiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davalı idare aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinde, bu Kanun'da hüküm bulunmayan ve madde metninde sayılan hallerde 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun uygulanacağı belirtilmiş, sözü edilen haller arasında “yargılama giderlerine” de yer verilmiştir.
04/02/2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 450. maddesiyle 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlükten kaldırılmış, aynı Kanun’un 447. maddesinin 2. fıkrasında ise; “Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarih ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Yargılama giderinin kapsamı” başlıklı 331. maddesinde yargılama giderlerini oluşturan unsurlar sayılmış, maddenin 1/ğ bendinde; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama giderleri arasında olduğu belirtilmiş, Kanun’un “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331. maddesinin 1. fıkrasında da; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” kuralına yer verilmiştir.
Temyiz başvurusuna konu kararda, dava konusu Yönetmelik hükmünün yürürlükten kaldırıldığından söz edilerek davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle, işin esasına girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen yargılama giderlerinin davalı idareye yükletilmesine karar verildiği ve bu giderler arasında yer alan vekalet ücretinin davalı idarece davacıya ödenmesine hükmedildiği görülmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinde yer alan atıf hükmü uyarınca yargılama giderleri konusunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. 6100 sayılı Kanun’un 331. maddesinin 1. fıkrasında, davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde yargılama giderlerinin ne şekilde takdir edileceği hususu düzenlenmiştir. Temyiz başvurusuna konu kararda, dava konusu edilen Yönetmelik hükmünün daha sonra yürürlükten kaldırıldığından bahisle uyuşmazlığın esası hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiş olması nedeniyle, başvuruya konu kararın hüküm fıkrasında yer alan yargılama giderlerine 6100 sayılı Kanun’un metnine yer verilen 331. maddesinin 1. fıkrasındaki kural çerçevesinde hükmedilmesi gerekir.
Bu durumda; dava konusu Yönetmelik hükmünün yürürlükten kaldırıldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığı kararıyla neticelenen davada, tarafların davanın açıldığı tarihteki haklılık durumları belirlenip buna göre yargılama giderleri konusunda hüküm kurulması gerekirken, böyle bir değerlendirme yapılmaksızın, hükmün karar verilmesine yer olmadığına dair kısmına ilişkin yargılama giderlerinin neticelerinin davalı idare aleyhine olduğu değerlendirilmek suretiyle yargılama giderlerinin ve bu gider kalemleri arasında yer alan vekâlet ücretinin davalı idareye yükletilmesine hükmedilmiş olduğundan, temyiz başvurusuna konu kararın bu yönlerden bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.