Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2019/2232
Karar No: 2021/510
Karar Tarihi: 17.03.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2019/2232 Esas 2021/510 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/2232
Karar No : 2021/510

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) : … Sendikası

VEKİLİ : Av. …

2- (DAVALI) : … Başkanlığı

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay İkinci Dairesinin 14/02/2019 tarih ve E:2016/726, K:2019/599 sayılı kararının, davalı idare tarafından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmı ile yargılama giderleri ile vekalet ücretine ilişkin kısmının, davacı Sendika tarafından davanın reddine ilişkin kısmının karşılıklı olarak temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı Sendika tarafından, 26/05/2011 tarih ve 27945 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Sosyal Güvenlik Denetmenliği ve Sosyal Güvenlik Denetmen Yardımcılığı Sınav, Atama, Yetiştirilme, Görev ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik''in 11. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "yetmiş puan" ibaresi ile aynı maddenin 4. fıkrasında yer alan "yetmiş ve üzeri puan" ibaresinin, 12. maddesinin 3. fıkrası ve 20. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "en az yetmiş" ibaresinin, Geçici 1. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "altı ay içinde" ibaresi ile 2. fıkrasında yer alan "bir defaya mahsus olmak üzere" ibaresinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay İkinci Dairesinin 14/02/2019 tarih ve E:2016/726, K:2019/599 sayılı kararıyla;
Yönetmeliğin 11. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "yetmiş puan" ibaresi ile aynı maddenin 4. fıkrasında yer alan "yetmiş ve üzeri puan" ibaresinin ve 20. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "en az yetmiş" ibaresinin, Geçici 1. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "altı ay içinde" ibaresi ile 2. fıkrasında yer alan "bir defaya mahsus olmak üzere" ibaresi yönünden;
Bir hiyerarşik normlar sistemi olan hukuk düzeninde alt düzeydeki normların, yürürlüklerini üst düzeydeki normlardan aldığı, normlar hiyerarşisinin en üstünde evrensel hukuk ilkeleri ve Anayasa'nın bulunduğu ve daha sonra gelen kanunların yürürlüğünü Anayasa'dan, yönetmeliklerin ise yürürlüğünü kanunlardan aldığı, dolayısıyla; bir normun, kendisinden daha üst konumda bulunan ve dayanağını oluşturan bir norma aykırı veya bunu değiştirici nitelikte bir hüküm getirmesinin mümkün olmadığı, öte yandan; Anayasanın 124. maddesinde; Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların uygulanmasını sağlamak ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelik çıkarabilecekleri hükmüne yer verildiği,
5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu'nun 6111 sayılı Kanun'la değişik (Mülga) 31. maddesinde, Kurum taşra teşkilatında Sosyal Güvenlik Denetmeni ve Sosyal Güvenlik Denetmen Yardımcısı istihdam edileceğinin, Sosyal Güvenlik Denetmen Yardımcılarının mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri, yarışma ve yeterlik sınavlarının şekil ve uygulama esasları ile Sosyal Güvenlik Denetmenleri ve Sosyal Güvenlik Denetmen Yardımcılarının görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esaslarının yönetmelikle düzenleneceğinin öngörüldüğü, 6111 sayılı Kanun'la eklenen (Mülga) Geçici 8. maddesinde, bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla, kurumun Sosyal Güvenlik Kontrol Memuru kadrolarında çalışanlardan (6) altı ay içinde açılacak yeterlik sınavında başarılı olanların Sosyal Güvenlik Denetmeni kadrolarına atanacakları, bunların Sosyal Güvenlik Kontrol Memurluğunda geçen sürelerinin Sosyal Güvenlik Denetmenliğinde geçmiş sayılacağı, (a) bendi gereği Sosyal Güvenlik Denetmeni kadrolarına atanamayan Sosyal Güvenlik Kontrol Memuru kadrolarında çalışanların, bu Kanun'a ekli ihdas edilen şahsa bağlı Sosyal Güvenlik Kontrol Memurluğu kadrolarına atanmış sayılacakları ve bu maddeye göre yapılacak yeterlik sınavlarının usul ve esaslarının Kurumca belirleneceğinin düzenlendiği,
Sosyal Güvenlik Denetmenliği ve Sosyal Güvenlik Denetmen Yardımcılığı Sınav, Atama, Yetiştirilme, Görev ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik'in "Kurum içinden atama" başlıklı Geçici 1. maddesinde, kurum sosyal güvenlik kontrol memuru kadrolarında çalışanlardan, altı ay içinde açılacak olan sınavda başarılı olanların denetmen kadrolarına atanacakları ve bunların sosyal güvenlik kontrol memurluğunda geçen sürelerinin denetmenlikte geçmiş sayılacağı, birinci fıkraya göre bir defaya mahsus olmak üzere yapılacak sınavda, 19. maddenin 1., 2. ve 5. fıkraları dışında bu Yönetmeliğin yeterlik sınavına ilişkin hükümlerinin uygulanacağı kuralının yer aldığı,
Kamu idarelerinin yerine getirmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin en iyi biçimde yürütülmesini sağlamak amacıyla gerekli önlemleri almaları gerektiğinin idare hukuku ilkelerinden olduğu, bu önlemler arasında; hizmetin bilgi ve deneyim yönünden yetişmiş personel istihdam edilerek gördürülmesi hususunun da yer aldığı, anılan personelin ehliyet ve başarısının tesbiti amacıyla meslek içindeki ilerleme ve yükselmelerinde idarelerin genel düzenleme yetkisine dayanarak koşullar belirleyebilecekleri,
Yönetmelik hükümleri ile, sınırlı sayıda denetmenlik kadrolarına kariyer ve liyakat ilkelerine uygun olarak atama yapılması amacıyla Kanun ile öngörülen yeterlik sınavına ilişkin objektif düzenlemeler getirildiği, Sosyal Güvenlik Kontrol Memuru olarak görev yapanlardan denetmen kadrosuna atanmak için başarı puanının (70) olarak belirlenmesinde ve kurum içinden Sosyal Güvenlik Kontrol Memuru olarak görev yapanlardan denetmen kadrosuna atanmak için sınav şartı getirilmesinde ve bunun bir defa ile sınırlı tutulmasında 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu'na ve kamu hizmetinin gereklerine aykırılık görülmediği,
Yönetmeliğin 12. maddesinin 3. fıkrası yönünden;
Dava konusu Yönetmeliğin, 12. maddesinin 3.fıkrası, 29/12/2017 tarih ve 30285 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sosyal Güvenlik Denetmenliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 9.maddesi ile değiştirildiğinden dava konusu Yönetmelik'in 12. maddesinin 3.fıkrası yönünden davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle,
Yönetmeliğin 11. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "yetmiş puan" ibaresi ile aynı maddenin 4. fıkrasında yer alan "yetmiş ve üzeri puan" ibaresinin, 20. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "en az yetmiş" ibaresinin, Geçici 1. maddenin 1. fıkrasında yer alan "altı ay içinde" ibaresi ile 2. fıkrasında yer alan "bir defaya mahsus olmak üzere" ibaresinin iptali istemi yönünden davanın reddine, Yönetmeliğin 12. maddesinin 3. fıkrasının iptali istemi yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 269,60-TL yargılama giderinin davadaki haklılık oranına göre yarısı olan 134,80-TL'lik kısmının ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.475,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, kalan 134,80-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.475,00-TL vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, dava konusu Yönetmelik ile 04/01/2009 tarih ve 27100 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kontrol Memurları Yönetmeliği'nin yürürlükten kaldırıldığı, Sosyal Güvenlik Kontrol Memurluğu kadrosunda çalışan personelin Denetmen kadrolarına atanmasını sağlayacak sınavın yalnızca bir kere yapılacak olmasının, hukuka, hizmet gereklerine, kamu görevlilerinin haklı beklentilerinin korunması ile kariyer ve liyakat ilkelerine aykırılık teşkil etttiği, icra etmiş oldukları işler bakımından aralarında en ufak farklılık olmayan sadece bir defaya mahsus olarak açılacak sınavı kazanan ile kazanamayan personel arasında eşitsizlik yaratılmış olmasının hizmet gereklerine aykırılık teşkil ettiği, eşitler arasında eşitsizliğe sebebiyet verdiği, düzenleme ile birçok personelin mağduriyetine sebebiyet verildiği, düzenlemenin kazanılmış haklar- haklı beklentiler dikkate alınmak suretiyle değerlendirilmesi gerektiği, pek çok kurum ve kuruluşta yapılan benzer sınavlarda taban puanın (60) olduğu, bu nedenle dava konusu Yönetmelik hükümlerinde taban puanın (70) olarak belirlenmesinde de hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, idari işlemlerin tesis edildikleri ve iptal davasına konu oldukları tarihteki şartlara göre karara bağlanmasının gerektiği, dava konusu düzenlemenin yürürlükten kaldırılmış olmasının hukuka uygunluk denetiminin yapılmasını engellemeyeceği, karar verilmesine yer olmadığı kararı nedeniyle idareleri lehine tam vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerekirken aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi nedeniyle kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Üye …'in, dava konusu Yönetmeliğin, 11. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "yetmiş puan" ibaresi ile aynı maddenin 4. fıkrasında yer alan "yetmiş ve üzeri puan" ibaresinin, Sosyal Güvenlik Denetmen Yardımcısı olarak ilk defa/açıktan kuruma alınacak adayların, yarışma sınavından almaları gereken puanları düzenlediği göz önüne alındığında, henüz kurum personeli olmayan ilgililerin davacı Sendikaya üyeliklerinin de bulunması mümkün olmadığından, söz konusu düzenlemelerin, davacı Sendikanın menfaatini etkilemediği, bu nedenle davanın bu kısımlarının ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği yönündeki oyuna karşılık, davacı Sendikanın bu kısımlar yönünden de dava açma ehliyetinin bulunduğuna oyçokluğu ile karar verilerek, işin esasına geçildi:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Dava hakkında yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen davanın reddine ilişkin temyize konu Danıştay İkinci Dairesinin 14/02/2019 tarih ve E:2016/726, K:2019/599 sayılı kararının esas ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 17/03/2021 tarihinde esası yönünden oybirliği, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY
X- 6100 sayılı Kanunun “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331. maddesinin birinci fıkrasında da: “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” kuralı yer almaktadır.
Temyiz başvurusuna konu kararda, Yönetmeliğin 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası hakkında, 29 Aralık 2017 tarih ve 30285 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sosyal Güvenlik Denetmenliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 9 uncu maddesi ile değiştirildiğinden bahisle davanın bu kısmının konusunun kalmadığı gerekçesiyle, işin esasına girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen, yargılama giderlerinin yarısının davalı idare üzerinde bırakılmasında ve davalı idare aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
İdari işlemlerin -bu arada düzenleyici işlemlerin- hukuka uygun olduklarına dair bir yargı kararına gereksinim duymadan hukuka uygun kabul edilerek ilgililer üzerinde hukukî sonuç doğurması olarak tanımlanabilen “hukuka uygunluk karinesi”ne göre de dava konusu yönetmelik hükümlerinin, 6100 sayılı Kanun'un 331. maddesinde zikredilen “davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumu” kapsamında, hukuka uygun sayılması gerektiği değerlendirilmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın yargılama giderleri ve vekâlet ücretine yönelik kısmının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.

KARŞI OY
XX- Dava, 26/05/2011 tarih ve 27945 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Sosyal Güvenlik Denetmenliği ve Sosyal Güvenlik Denetmen Yardımcılığı Sınav, Atama, Yetiştirilme, Görev ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik'in 11. maddesi, 1. fıkrasında yer alan "yetmiş puan" ibaresi ile aynı maddenin 4. fıkrasında yer alan "yetmiş ve üzeri puan" ibaresinin, 12. maddesi, 3. fıkrası ve 20. maddesi, 1. fıkrasında yer alan "en az yetmiş" ibaresinin, Geçici 1. madde, 1. fıkrasında yer alan "altı ay içinde" ibaresi ile 2. fıkrasında yer alan "bir defaya mahsus olmak üzere" ibaresinin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmış, Danıştay İkinci Dairesince verilen 14/02/2019 tarih ve E:2016/726, K:2019/599 sayılı kararla, Yönetmeliğin 11. maddesi, 1. fıkrasında yer alan "yetmiş puan" ibaresi ile aynı maddenin 4. fıkrasında yer alan "yetmiş ve üzeri puan" ibaresinin ve Geçici 1. maddenin 1. fıkrasında yer alan "altı ay içinde" ibaresi ile 2. fıkrasında yer alan "bir defaya mahsus olmak üzere" ibaresi ile 20. maddesi, 1. fıkrasında yer alan "en az yetmiş" ibaresinin iptali istemi yönünden davanın reddine, Yönetmeliğin 12. maddesi, 3. fıkrasının iptali istemi yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 269,60-TL yargılama giderinin davadaki haklılık oranına göre yarısı olan 134,80-TL'lik kısmının ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.475,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, kalan 134,80-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.475,00-TL vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine hükmedilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31 inci maddesinde, bu Kanunda hüküm bulunmayan ve madde metninde sayılan hallerde 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun uygulanacağı belirtilmiş, sözü edilen haller arasında “yargılama giderlerine” de yer verilmiştir.
04/02/2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 450 nci maddesiyle 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlükten kaldırılmış, aynı Kanun’un 447 nci maddesinin 2 nci fıkrasında ise; “Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Yargılama giderinin kapsamı” başlıklı 331 inci maddesinde yargılama giderlerini oluşturan unsurlar sayılmış, maddenin 1/ğ bendinde; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama giderleri arasında olduğu belirtilmiş, Kanun’un “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331 inci maddesinin 1 inci fıkrasında da; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” kuralına yer verilmiştir.
Temyiz başvurusuna konu kararda, Sosyal Güvenlik Denetmenliği ve Sosyal Güvenlik Denetmen Yardımcılığı Sınav, Atama, Yetiştirilme, Görev ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik'in 12. maddesinin, 3. fıkrası hakkında, 29 Aralık 2017 tarih ve 30285 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sosyal Güvenlik Denetmenliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 9.maddesi ile değiştirildiğinden söz edilerek davanın bu kısmının konusunun kalmadığı gerekçesiyle, işin esasına girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen "kısmen ret, kısmen karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde sonuçlanan davada, karar verilmesine yer olmadığına hükmedilen kısım nedeniyle yargılama giderlerinin yarısının davalı idare üzerinde bırakılmasına karar verildiği ve bu giderler arasında yer alan vekalet ücretinin davalı idarece davacıya ödenmesine hükmedildiği görülmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31 inci maddesinde yer alan atıf hükmü uyarınca yargılama giderleri konusunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. 6100 sayılı Kanun’un 331 inci maddesinin 1 inci fıkrasında, davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde yargılama giderlerinin ne şekilde takdir edileceği hususu düzenlenmiştir. Temyiz başvurusuna konu kararda, dava konusu edilen Yönetmeliğin 12nci maddesinin, 3üncü fıkrasının daha sonra değiştirildiğinden bahisle uyuşmazlığın bu kısmına ilişkin olarak “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiş olması nedeniyle, başvuruya konu kararın hüküm fıkrasında yer alan yargılama giderlerine 6100 sayılı Kanun’un metnine yer verilen 331 inci maddesinin 1 inci fıkrasındaki kural çerçevesinde hükmedilmesi gerekmektedir.
Bu durumda; kısmen karar verilmesine yer olmadığı, kısmen davanın reddi kararıyla neticelenen davada, tarafların, karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısım yönünden davanın açıldığı tarihteki haklılık durumları belirlenip yargılama giderleri ve bu giderlerin bir unsuru olan vekâlet ücreti konusunda ona göre hüküm kurulması gerekirken, böyle bir değerlendirme yapılmaksızın, hükmün karar verilmesine yer olmadığına dair kısmının neticelerinin davalı idare aleyhine olduğu değerlendirilmek suretiyle yargılama giderlerinin yarısı ile vekâlet ücretinin davalı idarece davacıya ödenmesine hükmedilmiş olması nedeniyle, temyiz başvurusuna konu kararın bu yönden bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyoruz.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi