Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/9504
Karar No: 2020/16114
Karar Tarihi: 23.12.2020

Mala zarar verme - hakaret - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/9504 Esas 2020/16114 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2020/9504 E.  ,  2020/16114 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Mala zarar verme, hakaret
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
    1- Suç tarihinde uzlaşma kapsamında olmayan TCK"nın 151/1. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçu nedeniyle uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı ve soruşturma aşamasında şikâyetçiye yapılan uzlaşma teklifinin geçersiz olduğunun anlaşılması karşısında, hükümden sonra 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik CMK’nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, CMK’nın 253/3. fıkrasında yer alan “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar” ibaresi madde metninden çıkarılmakla TCK’nın 151. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçunun da uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak, yine, aynı Kanun’un 125/1-4. maddesinde düzenlenen alenen hakaret suçu yönünden ise uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte 5271 sayılı CMK’nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek, yeni düzenleme karşısında sanığa hakaret suçu yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla; hakaret ve mala zarar verme suçları yönünden uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    2- Kabule göre de;
    a- Sanık hakkında hakaret suçundan tayin olunan temel cezanın TCK"nın 125/4. maddesi uyarınca 1/6 yerine 1/10 oranında artırılması suretiyle eksik ceza tayini,
    b- Sanık savunmasında; aracı ile seyir halinde iken, kırmızı ışık yanınca durduğunu, müştekinin kırmızı ışık yanıyor olmasına rağmen kornaya basması üzerine, kendisinin araçtan inip kornaya neden basıyorsun dediğini, müştekinin ise kendisine sinkaflı sözlerle hakaret ettiğini, orta kapıyı açıp gel demesi üzerine sanığın minibüse bindiğini, müştekinin ve yanındaki şahsın kendisine vurarak sanığı araçtan indirdiğini, sanığın ise, bunun üzerine minibüsün camını kırdığını beyan ettiği, müşteki ise beyanında, önündeki araç hareket etmeyince kornaya bastığını, bunun üzerine sanığın araçtan inerek sinkaflı sözlerle hakaret ettiğini, sanığın aracına binmesinin ardından aracından tekrar inerek minibüsüne zarar verdiğini ifade ettiği anlaşılmakla; ilk haksız hareket içeren eylemin ya da hakaret içeren sözün hangi taraftan geldiği hususunda kesin bir sonuca varılamadığı, müşteki hakkında sanığa yönelik işlediği hakaret suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu durumda hakaretlerin karşılıklı olduğunun kabul edildiğinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında hakaret suçu yönünden 5237 sayılı TCK’nın 129. maddesinin, mala zarar verme suçu yönünden ise aynı Kanun’un 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanma koşullarının karar yerinde tartışılmaması,
    c- Hakaret suçu yönünden, sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği gerekçesine dayanılarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de; daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin verilen kararın kesinleşme tarihi itibariyle engel oluşturmaması karşısında; sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken “sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunduğundan CMK 231/5. maddesinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına” biçimindeki dosya içeriğine uygun olmayan, yetersiz gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 23.12.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.





    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi