Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/810 Esas 2012/4331 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/810
Karar No: 2012/4331
Karar Tarihi: 19.03.2012

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/810 Esas 2012/4331 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı tarafından temyiz edilen önalım davası ile ilgili mahkeme kararı incelendi. Davada önalım hakkının kullanılması nedeniyle davalı adına kayıtlı payın iptali ve davacı adına tescili istenmiştir. Ancak, önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken, bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması T.M.K.nun 2.maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmamaktadır. Kötü niyet iddiası ise her aşamada ileri sürülebilir. Mahkeme, fiili taksim savunmasının varlığında davanın reddine karar vermiştir. Kararda, 14.02.1951 gün ve 17/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca kötü niyet iddiasının ileri sürülmesinin savunmanın genişletilmesi anlamına gelmediği vurgulanmıştır. Özetle, mahkeme hükmünün bozulması gerektiği kararına varmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri ise T.M.K.nun 2.maddesi olarak belirtilmiştir.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2012/810 E.  ,  2012/4331 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Önalım

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, önalım hakkının kullanılması nedeniyle davalı adına kayıtlı payın iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması T.M.K.nun 2.maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz. Kötü niyet iddiası 14.02.1951 gün ve 17/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
    Olayımıza gelince; dava konusu edilen ... ada ... parsel nolu taşınmaz, 32789 m2 yüzölçümünde olup tarla vasfı ile tapuda kayıtlıdır. Tapu kaydına göre taşınmazda iki paydaş bulunmaktadır. Davalı, yargılama sırasında ileri sürmemiş olsa da temyiz dilekçesinde fiili taksim savunmasında bulunmuştur. Yukarıda yapılan açıklama doğrultusunda mahkemece davalının fiili taksim savunması üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 19.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.