3. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/17049 Karar No: 2012/415 Karar Tarihi: 11.01.2012
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2011/17049 Esas 2012/415 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalıdan 2.520,65 TL fazla ödeme yapıldığını iddia ederek bu miktarın geri ödenmesini talep ediyor. Mahkeme, uyuşmazlığın idari yargıda çözüleceğine karar vererek görevsizlik kararı vermiştir. Ancak Yargıtay, idari yargıda gerçek kişiler aleyhine dava açılamayacağına dair kanun hükmünü hatırlatarak, davacının ödemenin geri ödenmesine ilişkin talebinin özel hukuk hükümlerine göre Borçlar Kanunu'nun 61-66 maddelerine dayanarak adli yargıda çözümlenmesi gerektiğine karar vermiştir. Kanun maddelerinin açıklaması: Borçlar Kanunu'nun 61-66 maddeleri, sebepsiz zenginleşme kurallarını düzenlemektedir. Borç olmayanı rızası ile ödeyen kişi, yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir.
3. Hukuk Dairesi 2011/17049 E. , 2012/415 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 2.520,65-TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın görev nedeniyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı idare; davalıya ... Devlet Hastahanesinde hasta hakları sorumlusu olarak görev yaptığı sırada 2.520,65-TL fazla ödeme yapıldığını ileri sürerek, fazla ödenen paranın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; uyuşmazlığın çözüm yerinin idari yargı olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kural olarak, idari yargıda; gerçek kişiler aleyhine dava açılamaz. İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinde; idarenin, idari eylem ve işlemlerine karşı (işlem ve eylemi yapan idare aleyhine) iptal ya da tam yargı davası açılabileceği kabul edilmiştir.HGK"nın 5.12.1984 tarih, l982/13-387 E.- 1984/997 K. sayılı kararı ile; idarenin herhangi bir şart tasarrufuna dayanmayan, salt hatalı ödemelerin idare tarafından Borçlar Kanununun sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenebileceği açıklanmıştır. Borçlar Kanunun 62. maddesi gereğince, borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Somut olayda davacı idare, davalı gerçek kişidir. Davacı idare, gerçek kişi olan davalıdan fazla ödemenin iadesini talep etmektedir. Davacı idarenin talebi kamu gücüne dayanmamaktadır. Buna göre davacı idare Borçlar Kanununun sebepsiz zenginleşmeye ilişkin 61-66 maddelerine dayanarak davalının zenginleştiği miktarı özel hukuk hükümlerine göre geri isteyebilir. Bu nedenle dava adli yargıda, Borçlar Hukuku hükümlerine göre çözülmelidir. Mahkemenin, işin esasına girmek suretiyle davanın esası hakkında hüküm kurması gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu, davaya bakmaya idare mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı vermesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, davacı tarafın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.01.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.