Esas No: 2021/3341
Karar No: 2022/2174
Karar Tarihi: 09.03.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3341 Esas 2022/2174 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Hazine ile davacı arasında kadastro tespitine itiraz davası görülmüştür. Davalı Hazine'nin temyiz itirazı üzerine, Yerel Mahkeme kararı bozulmuştur. Bozma ilamında, davacının dayandığı tapu kaydı ve krokisi incelenerek yerel bilirkişi kuruluyla yeniden keşif yapılması gerektiği belirtilmiştir. Yapılan keşif sonrasında, davanın kısmen kabulüne karar verilerek 103 ada 76 parsel içerisindeki yerin ifrazı ve tescili, geriye kalan yerlerin mera vasfıyla sınırlandırılarak kaydına karar verilmiştir. Hazine vekili kararı temyiz etmiştir. Karar bozma ilamına uygun olarak verilmiştir. Kararda, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20/A maddesi gereği davacının dayandığı tapu kaydının harita ve krokisinin bulunması halinde kapsamının miktara değil haritasına göre belirlenmesi gerektiği ve tapu kaydının miktarına itibar edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme istenebileceği vurgulanmıştır. Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmaması gerektiği ifade edilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Mahkemenin verdiği karar ... tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; davacının dayandığı 20.04.1972 tarihli ve 208 sıra numaralı tapu kaydının incelenmesinde ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.10.1969 tarihli ve 1969/29 Esas, 1969/129 Karar sayılı tescil ilamıyla oluştuğu, tescil ilamında Hazinenin taraf olup, ilamın ekinde krokisinin bulunduğunun anlaşıldığı, tescil ilamında Hazine taraf olduğuna göre, ilamın Hazineyi bağlayacağı, başka bir ifade ile Hazine aleyhine kesin hüküm oluşturacağının kuşkusuz olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20/A maddesi gereğince davacının dayandığı tapu kaydının harita ve krokisinin bulunması halinde kapsamının miktara göre değil haritasına göre belirlenmesi gerektiği, buna karşın davacı dayanağı tapu kaydının dayanağı olan tescil krokisi mahalline uygulanarak kapsamının belirlenmediği ve fen bilirkişisinden keşfi takibe elverişli rapor alınmadan hüküm kurulduğu açıklanarak mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ile fen bilirkişi hazır olduğu halde yeniden keşif yapılması, bu keşifte; davacı tarafın tutunduğu tapu kaydının kapsamının 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20/A maddesi hükmü uyarınca haritası ile kadastro haritasının ölçekleri eşitlenerek ve zemine çakıştırılmak suretiyle uygulanması, haritanın uygulanabilir olmaması halinde tapu kaydının sınırları ayrı ayrı okunmak suretiyle yerel bilirkişilerce zeminde tek tek göstertilmesi, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkânı sağlanması, sınırlar komşu parsel tutanak ve varsa dayanağı kayıt ve belgelerle denetlenmesi, bu şekilde tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığı ve kapsamının neresi olduğunun belirlenmesine çalışılması, tapu kaydı batı yönde değişebilir ve genişleyebilir sınır niteliğinde "kır" okuduğuna ve eylemli olarak da sınırda 103 ada 101 sayılı mera parseli bulunduğuna göre tapu kaydının miktarına itibar edilmesi gerektiğinin ve tapu kaydının dava dışı 103 ada 63 ve 69 parsel sayılı taşınmazlara da revizyon gördüğünün dikkate alınması, fen bilirkişisinden tapu kapsamını tescil haritasına göre gösterir ölçekli kroki ve rapor alınması, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne, 17.05.2019 tarihli bilirkişi raporunda 103 ada 76 parsel içerisinde (A) harfi ile gösterilen 15.300,23 m² yüzölçümlü yerin ifrazı ile bu kısmın davacı ... adına tespit ve tesciline, geriye kalan (B) harfi ile gösterilen 1.620,74 m², (C) harfi ile gösterilen 520,06 m² ve (D) harfi ile gösterilen 254,04 m² yüzölçümlü yerlerin ifraz sonrası bağımsız bölüm olarak kaldıkları hususu da gözetilerek ayrı ayrı mera vasfı ile sınırlandırılarak özel siciline kaydına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilamında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul, kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ... ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 09.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.