12. Ceza Dairesi Esas No: 2013/19837 Karar No: 2014/13022 Karar Tarihi: 28.05.2014
Taksirle Yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/19837 Esas 2014/13022 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2013/19837 E. , 2014/13022 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç :Taksirle Yaralama Hüküm :TCK"nın 89/1, 89/2-b, 62, 51/1-3-6-7-8. maddeleri gereğince mahkûmiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Olay günü gündüz saat 14:00 sularında meskun mahalde, çift çizgiyle bölünmüş, tek yönlü, 12 metre genişliğindeki, asfalt kaplama yolda idaresindeki kamyonetle seyir halinde bulunan sanığın, olay mahalline geldiğinde, seyrine göre sol taraftan kaplamaya girerek karşıdan karşıya geçmek isteyen 2004 doğumlu yaya mağdura, aracının sol çamurluk ve ayna kısımlarıyla çarpması şeklinde gelişen ve mağdurun nitelikli şekilde yaralanmasıyla sonuçlanan, mahkemece de sanığın asli kusurlu olduğunun kabul edildiği olayda, sanık hakkında, TCK"nın 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi gözetilerek adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca asgari hadden uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma konusu yapılmamış; gerekçeli karar başlığında CMK’nın 232/2-c maddesi uyarınca suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi mahallinde tamamlanabilir eksiklik olarak kabul edilmiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın lehe hükümlerin uygulanmasına ve eksik incelemeye ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (f) bendinde yer alan "kastın ağırlığı" ve (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saik" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 1. paragrafında yer alan “sanığın kast veya” ibaresi ile “sanığın güttüğü amaç ve saiki” ibaresinin hükümden çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.