16. Hukuk Dairesi 2014/15977 E. , 2014/16489 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : MANAVGAT 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2011
NUMARASI : 2007/201-2011/763
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacılar F.. Ç.. ve müşterekleri, ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, miras yoluyla gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) ve (C1) olarak gösterilen toplam 20.289,26 metrekarelik bölümün davacı F.. Ç.. ve müşterekleri adına miras payları oranında tesciline, fen bilirkişi raporunda (B1), (C2), (D2), (E) ve (C3) olarak gösterilen ve köy yerleşim planında kalan alanların mülkiyetinin davacı F.. Ç.. ve müştereklerine ait olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak gösterilen taşınmaz bölümleri üzerinde davacılar yararına imar-ihya ve zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Bu tür davalarda esaslı unsur olan hava fotoğrafı incelemesi gereğince yapılmamış, dava konusu taşınmaz bölümlerinin kadastro sırasında hangi nedenle tespit harici bırakıldığı hususu araştırılmamış ayrıca komşu taşınmazlara ilişkin kayıt ve belgeler getirtilerek uygulamada yararlanılmamıştır. O halde; doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle karar tarihinden sonra 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı kanun gereğince Antalya İlinin mülki sınırları Büyükşehir Belediye sınırları olup, Ulukapı Köyü"nün Tüzel Kişiliğinin kalkmış olması nedeniyle taraf teşkilinde ortaya çıkan eksikliği gidermek üzere yasal hasım niteliğinde bulunan Antalya Büyükşehir Belediyesi ile çekişmeli taşınmazı sınırları içinde bulunduran ilgili ilçe belediyesini davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre verilmeli, daha sonra dava konusu taşınmaz bölümlerinin bulunduğu yörede uygulanan imar planının tarihi olan 2005 yılından 15-20-25 yıl öncesi zaman dilimi içerisinde farklı tarihlere ait en az 3 hava fotoğrafı, bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları istenilmeli, tescile konu taşınmaz bölümlerinin kadastro sırasında hangi nedenle tespit harici bırakıldığı
hususu Kadastro Müdürlüğünden sorulmalı, ayrıca çekişmeli taşınmazın çevresinde bulunan taşınmazların kesinleşme durumlarını gösterir şekilde kadastro tespit tutanaklarının onaylı örnekleri, varsa tespit dayanağı belgeleri (tüm tesis ve tedavülleri ile birlikte), tutanaklar kesinleşmiş ise kadastro sonucu oluşan tapu kayıtlarının onaylı örnekleri getirtilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, davacı tanıkları, davaya dahil edilecek diğer tarafların yöntemine göre bildireceği tanıkları ile bir ziraat ve bir jeodezi ve fotogrametri uzmanından oluşan bilirkişi heyeti aracılığıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte, hava ve uydu fotoğrafları üzerinden bilirkişilere bilimsel yöntemlerle (hava fotoğrafı ve memleket haritası ile kadastro paftası ölçeği harita çizim programları aracılığıyla eşitlenerek çekişmeli taşınmazın konumunun çevre parsellerle birlikte harita üzerinde gösterilmesi, hava fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılıp stereoskop aletiyle) inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazın öncesinin ne olduğu imar-ihyaya tabi olup olmadığı, öyleyse hangi tarih itibarı ile taşınmazın temyize konu bölümlerinin tarım arazisi olarak kullanılmaya başlanıldığı hususunda ayrıntılı rapor alınmalı; uzman ziraat mühendisi bilirkişiden de ayrıca; çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ile komşu taşınmazların toprak yapısı mukayese edilmek suretiyle taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini belirten taşınmazın imar-ihyaya tabi yerlerden olup olmadığı, öyleyse bu işlemin tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmışsa dava tarihi ile tamamlanma tarihi arasında ne kadar süre geçtiği hususlarında rapor alınmalı; rapora taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş, komşu taşınmazlar ile arasındaki sınırları gösterecek şekilde renkli fotoğraflarının eklenmesi istenilmeli; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri, varsa yakın taşınmazların kadastro tutanaklarına esas alınan kayıtlarla ve bilimsel esaslara dayalı bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, ondan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 30.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.