10. Hukuk Dairesi 2021/1816 E. , 2021/11052 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2018/145-2020/281
Dava, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahibi yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozma kararına uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesi’nin 27/03/2018 Tarih, 2016/18062 Esas 2018/2943 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda Mahkemece, davacı çocuklar... ve ...’in maddi tazminat taleplerinin reddine, ayrı ayrı 5.000,00"er TL manevi tazminatın, davacı eş Songül için taleple bağlı kalınarak 1.000,00-TL maddi, 20.000,00-TL manevi, davacı çocuk Muhammedi için taleple bağlı kalınarak 1.000,00-TL maddi, 5.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18/04/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine, karar verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden müteveffa sigortalının beyin kanaması nedeniyle vefat ettiği, ölüm olayının iş kazası olduğunun tespitine karar verildiği ve kararın bu kısmının Yargıtay (kapatılan) 21. Hukuk Dairesi tarafından onanarak kesinleştiği, mahkemece, müteveffa sigortalının ölümü nedeniyle işverene kusur atfedilemeyeceğine ilişkin 22/10/2015 tarihli bilirkişi heyetinden alınan kusur raporu hükme esas alınmak suretiyle davanın reddine karar verildiği, davacılar temyizi üzerine (kapatılan) 21. Hukuk Dairesi’nin 27/03/2018 Tarih, 2016/18062 Esas - 2018/2943 Karar sayılı ilamıyla; işyeri hekimliği, işgücü sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman olan bir nörolog ve bir kardiyoloğun da yer alacağı üçlü bilirkişi heyetinden meydana gelen iş kazası olayında davacı veya davalının kusurunun bulunup bulunmadığını, kusuru bulunanlar varsa her bir taraf için ayrı ayrı açıklanmak suretiyle nedenlerini, beyin kanamasında işyeri koşullarının etkili olup olmadığını, sigortalının kendi bünyesinden kaynaklanan nedenlerin ne kadar etkili olduğunu da kapsar şekilde tespit eden kusur raporu alınması yönünde bozulduğu, bozmaya uyularak yapılan yargılamada, mahkemece alınan 30/01/2019 tarihli bilirkişi kusur raporunda beyin kanaması neticesinde ölüm sonucunun ortaya çıkmasında toplam % 50 oranında işverenler kusurunun, % 50 oranında ise kaçınılmazlığın etkili olduğu yönünde görüş bildirildiği ve mahkemece bu raporun hükme esas alınarak karar verildiği ancak Dairenin bozma ilamına uygun şekilde bilirkişi raporu düzenlenmediği ve hüküm tesis edilmediği anlaşılmıştır.
Kaçınılmazlık; hukuksal ve teknik anlamda; fennen önlenmesi mümkün bulunmayan başka bir anlatımla, işverence mevzuatın öngördüğü tüm önlemlerin alınmış olduğu koşullarda dahi önlenmesi mümkün bulunmayan durum ve sonuçları ifade eder. Olayın önlenemezliği hususunu açmak gerekirse; buradaki önlenemezlik olayla ilgili değildir. Önlenemezlik unsuru, tamamen davranış normu ve borca aykırılıkla ilgili olup alınabilinecek tüm tedbirler alınmış olunsa dahi bir davranış normunun veya sözleşmeden doğan bir borcun ihlalinin ifadesidir. Yani olay önlenemez olmasına rağmen bir davranış kuralına yada sözleşmeden doğan borca aykırılık önlenebiliyorsa artık kaçınılmazlıktan söz etme imkanı yoktur.
Beyin kanaması sonucu gerçekleşen iş kazalarında kaçınılmazlığın söz konusu olmayacağı dikkate alınarak işveren kusuru ile bünyesel faktör arasındaki dağılımın ne miktarda olduğunun tespiti gerekmektedir. Zira, kaçınılmazlıktan farklı olarak bünyesel faktörden davalı işverenin sorumlu tutulması mümkün değildir.
Somut olayda, yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi kusur raporunda beyin kanaması neticesinde ölüm sonucunun ortaya çıkmasında % 50 oranında kaçınılmazlığın etkili olduğu yönünde görüş bildirilmiş ise de bu görüşe katılmak mümkün olmayıp, Mahkemece yapılacak iş ; öncelikle davalı ile Tesa Tesisat Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. arasında düzenlenen sözleşmenin bir örneğinin ile hüküm altına alınacak tazminat miktarlarına etkisi bakımından, aynı olaya ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu tarfından açılmış olan rücuan tazminat dava dosyasındaki kusur raporunun dosya kapsamına getirtilerek -verilen kararın kesinleşip kesinleşmediğinin gözetilerek- murisin vefatından önceki döneme ve vefatına ilişkin eksik tıbbi belgeler varsa bunların da dosyaya celp edildikten sonra aralarında bir nörologun ve bir de kardiyoloğun bulunduğu iş güvenliği uzmanlarından oluşan farklı bir heyetten beyin kanamasının oluşmasında işyeri koşullarının etkili olup olmadığı, sigortalının kendi bünyesinden kaynaklanan nedenlerin ne kadar etkili olduğu konusunu da kapsayacak şekilde kusur raporu aldıktan sonra oluşacak sonuca göre - usuli kazanılmış hakları gözeterek- bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının sair yönleri incelenmeksizin, BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 28/09/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.