Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2666
Karar No: 2019/5468
Karar Tarihi: 19.12.2019

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/2666 Esas 2019/5468 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2018/2666 E.  ,  2019/5468 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Asıl davada davacı vekili, taraflar arasında, davacıya ait 4 ve 5 numaralı parsellere ilişkin 03.05.2012 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme tarihinden itibaren 18 +6 ay sonunda inşaatın anahtar teslim şeklinde teslimi gerekirken davalı yüklenicinin sözleşmeden itibaren yaklaşık 22 ay geçmesine rağmen edimlerini yerine getirmediğini, 23.09.2013 tarihi itibariyle halen tevhit işlemi için dahi başvuruda bulunmadığını, bu nedenle davacının ifaya yararı kalmadığı gibi kalan süre içinde inşaatın tamamlanarak tesliminin de imkansız olduğunu, bu nedenle 26.02.2014 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini, davalının sözleşmenin 4. maddesinde yer alan cezai şartı ve menfi zararları karşılamakla yükümlü olduğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshinin haklı olduğunun tespiti ile 100.000,00 TL cezai şart alacağı ile şimdilik 10.000,00 TL menfi zararın faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 10.06.2015 havale tarihli ıslah dilekçesiyle, menfi zarar talebini arttırarak, 140.000,00 TL"nin tazminini istemiş, birleşen davada ise, davalının kusurlu olduğunu savunarak birleşen davanın reddini istemiştir.
    Asıl davada davalı vekili, tevhit işlemlerinin 6 ay sürdüğünü, gecikmenin davacının projeye onay vermemesinin ve imza vermemesinin sebep olduğunu, sözleşmenin süresi sona ermeden feshedildiğini, feshin geçersiz olduğunu savunarak, asıl davanın reddini istemiş; birleşen davada ise, sözleşmenin 4. maddesi uyarınca arsa sahibi tarafından sözleşmenin süreden önce feshi halinde yükleniciye cezai şart ödenmesinin zorunlu olduğunu, ayrıca davacı yüklenicinin sözleşmenin feshi nedeniyle kâr kaybı yaşadığını ve sözleşme nedeniyle yaptığı masraflardan dolayı zarara uğradığını ileri sürerek, şimdilik 10.000,00 TL kâr kaybı, 10.000,00 TL masraf bedeli ve 20.000,00 TL cezai şart bedelinin faiziyle birleşen davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı arsa sahibinin sözleşmeyi, sözleşmenin bitim tarihine 3,5 ay kala feshettiği,
    davalı yüklenici tarafından o tarihe kadar yapılmış faaliyetler nazara alındığında dava konusu binanın kalan süre içerisinde tamamlanmasının mümkün görülmediği, bu durumda davacı arsa malikinin sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğinin anlaşıldığı, davalı yüklenicinin sözleşmenin 4. maddesinde yer alan cezai şartı ödemekle ve davacının menfi zararlarını karşılamakla yükümlü olduğu, davalı yüklenicinin ise kusurlu olması nedeniyle herhangi bir zarar talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile 100.000,00 TL cezai şart ve 140.000,00 TL menfi zarar bedelinin yasal faiziyle davalıdan tahsiline; birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl davada davalı ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Asıl davaya yönelik temyiz itirazları yönünden;
    Dairemizin 25.06.2018 tarih ve 2015/8759 E., 2018/3696 K. sayılı kararıyla, asıl dava yönünden temyiz yoluna başvuru harcı ile nispi temyiz karar harcının yatırılması için HUMK"nın 434/3. maddesi uyarınca muhtıra çıkarılması, sonucuna göre gerektiğinde aynı madde hükmü uyarınca mahkemece bir karar verilmesi ve temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiş, geri çevrilme sonrası davalı adli yardım talebinde bulunmuştur.
    Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebinin Yargıtay"a yapılacağı 6100 sayılı HMK"na 336/3. maddesinde hükme bağlanmış ise de, aynı maddenin ikinci fıkrasında, "Talepte bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır "hükmüne yer verilmiştir.
    Hükmü temyiz eden davalı HMK’nun 336/2. maddesinde öngörüldüğü üzere müvekkilinin mali durumunu gösterir nitelikte herhangi bir belge sunmadığı görüldüğünden davalının yapmış olduğu adli yardım talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    Dairemizin 25.06.2018 tarihli geri çevirme ilamı gereği; davalıya eksik temyiz harcını ikmal etmesi için gönderilen muhtıra usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, süresi içinde harç yatırılmadığından asıl davada davalı vekilinin temyiz isteminden vazgeçmiş sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-Birleşen davaya yönelik temyiz itirazları yönünden;
    A)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, birleşen davada davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    b)Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinin feshi halinde taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre verdiklerini geri isteyebilirler. Yüklenici tarafından arsa sahibinin arsasına yaptığı faydalı masrafları fesih iradelerinin birleştiği ya da bu şekilde bir irade birleşmesi yoksa fesih hakkındaki mahkeme kararıyla birlikte bedelini isteyebilir. Somut olayda, davacı yüklenicinin gerçekleştirmiş olduğu tevhit işlemi davalı arsa sahibinin yararınadır. Davacı yüklenicinin kusuru ile feshedilse dahi yapılan tevhit işlem bedelini davalı arsa sahibinden isteyebilir. Bu nedenle, davalı arsa sahibinin yararına olan tevhit bedelinin tespiti ile hüküm altına alınması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı vekilinin süresinde harç yatırılmadığından temyiz isteminden vazgeçmiş sayılmasına, (2-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, birleşen davada davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcın talep halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 19.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi