11. Hukuk Dairesi 2017/4900 E. , 2019/3973 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 30/05/2017 tarih ve 2014/2057-2017/575 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 21.05.2019 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 1992 yılından bu yana ambalaj makinaları sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalının makina mühendisi olup, 2006 yılında hizmet akdi ile müvekkil şirkette teknik satış müdürü olarak işe başladığını, 01/11/2010 tarihinden geçerli olmak üzere 27/10/2010 tarihli istifasını verdiğini, taraflar arasında karşılıklı anlaşmayla aynı tarihte fesihname-ibraname düzenlendiğini, davalının müvekkil şirketteki robotik sistemler tasarımları alanında spesifik çalışmaların öğretilmesi için masrafların müvekkil şirket tarafından karşılanarak yurtiçi ve yurtdışı eğitimlere tabi tutulduğunu, taraflar arasında imzalanan hizmet akdinin 12.m. ile rekabet yasağı ve cezai şartın düzenlendiğini, davalının akdin feshinden hemen sonra sözleşmedeki rekabet yasağını ihlal ederek müvekkil şirkete rakip olan bir şirkete ortak olduğunu ayrıca, müvekkil şirketin müşterilerine gerçek dışı beyanlarda bulunarak şirketin müşteri çevresini kaybetmesi için çaba gösterdiğini, sözleşmedeki rekabet yasağının ihlali halinde cezai şart ödenmesinin düzenlendiğini ve davalının sözleşmeyi ihlal ettiğini ileri sürerek, 30.000,00 EURO cezai şartın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin rekabet yasağını ihlal eden herhangi bir eyleminin bulunmadığını, cezai şartın da geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının davacı şirket ile akdettiği sözleşmenin 12. m. rekabet yasağı ve cezai şartın düzenlendiği, davalının istifa ettiği, karşılıklı fesih ve ibraname ile iş akdinin sonlandırıldığı ve karşılıklı olarak herhangi bir hak ve talepte bulunulmayacağının taahhüt edildiği, istifadan sonra davalının eşinden miras olarak dava dışı şirkette 1/2000 hisse kaldığı ve davalının adı geçen şirkete ortak olduğu, 6098 sayılı TBK"nin 26. m. sözleşmesi serbestliği ilkesi düzenlendiği ancak, bu ilkenin sınırsız bir özgürlük sağlamayacağı, rekabet yasağının süre, yer ve işin türü bakımından değerlendirilmesi gerektiği, somut olayda rekabet yasağı süresinin 3 yıl olarak düzenlendiği ve yer olarak Marmara ve Ege bölgeleri olarak sınırlama bulunduğu, davacı şirketin ambalaj sektöründe faaliyet gösteren bir firma olduğu, bu tür faaliyetlerin ticaretin ve nüfus yoğunluğunun en fazla illerde gerçekleştirilebileceği, süre ve yer ile iş niteliğinin somut olay dikkate alındığında davalının ekonomik özgürlüğünü sınırlayarak ekonomik durumunu önemli ölçüde sarsacağı ve hakkaniyete aykırı olacağından rekabet yasağına ilişkin taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli olmayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması ile her ne kadar mahkemece TBK’nın 444. maddesi uyarınca değerlendirme yapılmış ise de, sözleşmenin yapıldığı tarih ve ihlal tarihi itibariyle uyuşmazlığın 818 sayılı BK’na tabi bulunmasına ve anılan Yasa uyarınca da rekabet yasağının ihlaline ilişkin sözleşmenin geçersiz olmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.