Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/3316
Karar No: 2015/12626
Karar Tarihi: 24.11.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/3316 Esas 2015/12626 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/3316 E.  ,  2015/12626 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı, davalılar ... ve ... ... Tekstil San ve Tic.Ltd.Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R-

    Esas ve birleştirilen davada davacı vekili, davalı borçlu ... Tekstil İnş.Taah.San ve Tic.AŞ."nin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı üzerinde fabrika bulunan taşınmazını tüm demirbaş ve teferruatlarıyla birlikte 22.12.2009 tarihinde davalı ..."e,onun da 29.6.2011 tarihinde davalı ... ... Tekstil San ve Tic.Ltd.Şti"ne sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline, davalı 4.kişi ... Ltd.Şti. hakkındaki davanın reddi halinde takip konusu alacak ve ferilerinin diğer davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı borçlu şirket savunma yapmamıştır.
    Davalı ... ile vekili, borçlu şirket ile ticari ilişkileri olduğunu, dava konusu taşınmaz ve demirbaşların kısmen borca mahsuben kısmen de bedeli ödenerek alındığını, taşınmazın 12.042,023 TL ve 1.250.000 Dolara malolduğunu, iptal koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... ... Tekstil San ve Tic.Ltd.Şti vekili, iptali istenen tasarrufların takip konusu borçtan önce yapıldığını, müvekkilinin iyi niyetli 4 kişi olduğunu, dava konusu taşınmazın 5.0000.000 TL bedelle alındığını, gerekli tadilatlar yaptırılarak taşınmazın müvekkili tarafından kullanılmaya başlandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre taşınmazın tapudaki satış bedeli ile tespit edilen gerçek değeri arasında ciddi oranda fark bulunmasına rağmen taşınmazın satış tarihi itibarıyla davacının davalı borçludan 12.153,04 TL alacağı olduğu, anılan borcun davalı şirketin sahibi olduğu taşınmazı üzerinde bulunan fabrikayı ve fabrikadaki tüm makine ve techizatının muvazaalı bir şekilde devrini gerektirir nitelikte olmadığı, kaldı ki tapudaki devir bedelinin de genellikle gerçek satış değerinden daha az gösterildiği ve gerçek satış bedelini yansıtmadığı, taşınmazın davalı 4.kişi ... Ltd.Şti"ne satıldığı 29.6.2011 tarihinde ise davacının alacağının 257.698,33 TL olduğu, alacağın 245.545,89 TL"lik kısmının ise taşınmazın davalı ..."e satılmasından sonraki döneme ilişkin olup iptale konu edilemeyeceği, borçlunun dava konusu taşınmazı mal kaçırma ve zarar verme kastıyla sattığı, davalıların da taşınmazı zarar verme kastını bilerek satın aldıklarının kanıtlanamadığı, satış işleminin gerçek olduğu gerekçesiyle esas ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı, davalılar ... ve ... ... Tekstil San ve Tic.Ltd.Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
    Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir.Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi
    tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. İİK’nın 280/son maddesinde ticari işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari emtianın tamamını veya mühim bir kısmını devir veya satın alan yahut bir kısmını iktisapla beraber işyerini sonradan işgal eden şahsın, borçlunun alacaklılarını ızrar kasdını bildiği ve borçlunun da bu hallerde ızrar kasdiyle hareket ettiği kabul olunur. Bu karine, ancak iptal davasını açan alacaklıya devir, satış veya terk tarihinden en az üç ay evvel keyfiyetin yazılı olarak bildirildiğini veya ticari işletmenin bulunduğu yerde görülebilir levhaları asmakla beraber Ticaret Sicili Gazetesiyle; bu mümkün olmadığı takdirde bütün alacaklıların ıttılaını temin edecek şekilde münasip vasıtalarla ilan olunduğunu ispatla çürütebilir hükmü gereğince gerekli incelemenin yapılması gereklidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
    İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir.
    İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekir.
    Somut olayda, dava koşulları yönünden dosya incelendiğinde davacının takip konusu alacağının borçlu ile 2008 yılında başladığı ticari ilişkiden doğan ve cari hesap şeklinde devam eden ticari ilişkiden doğduğu, dolayısıyla borcun doğumunun iptali istenen tasarruftan önce doğduğunun kabulü gerektiği, borçlu hakkındaki icra takiplerinin kesinleştiği, alacağın gerçek olduğu, davanın süresinde açıldığı, 5.4.2012 tarihli haciz tutanaklarının İİK"nun 105 maddesi kapsamında geçici aciz belgesi niteliğinde olduğu dolayısıyla dava önkoşullarının gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmaz üzerindeki fabrika binası ve tüm teferruatları ile birlikte borçlu tarafından 22.12.2009 tarihinde borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek durumda olan davalı ..."e satıldığından 22.12.2009 tarihli tasarrufun davacının dava konusu alacak ve fer"ileriyle sınırlı olarak İİK"nun 280/1,3 maddeler gereğince iptale tabi olduğu; 29.6.2011 tarihli tasarrufun ise borçlu ile davalı 4.kişi ... Dokuma Ltd.Şti"nin aynı sektörde ve aynı bölgede faaliyette bulunduğu,... 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/391 Esas 2011/325 Karar, ... 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/133 esas sayılı dava dosyalarından (aynı taşınmazla ilgili başka alacaklılar tarafından davalı borçlu ve ... aleyhine açılan tasarrufun iptali davaları) konulan ihtiyati haciz kararları nedeniyle borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle İİK"nun 280/1 madde gereğince davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olarak iptaline karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun olmayan gerekçeyle davanın reddi isabetli görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalılar ... ve ... ... Tekstil San ve Tic.Ltd.Şti. vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya ve davalılar ... ile ... ... Tekstil San ve Tic.Ltd.Şti."ne geri verilmesine 24/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi