10. Hukuk Dairesi 2015/11964 E. , 2015/15756 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ankara 17. İş Mahkemesi
Tarihi :15.04.2015
No :2014/1070-2015/306
Dava; Alman rant sigortasına giriş tarihinin Türkiye’de, 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında, sigortalılık başlangıcı olduğunun ve yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti ile ödenmeyen aylıkların yasal faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Davacı avukatının temyiz talebi yönünden; hüküm iş mahkemesi tarafından verilmiş olup, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 8. maddesi hükmüne göre, iş mahkemelerinden verilmiş bulunan nihai kararların 8 gün içinde temyiz olunması gerekir.
Somut olayda; anılan davacı avukatına hüküm 06.05.2015 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, ancak, süresinde hükmü temyiz etmemiştir. Davacı avukatı, katılma yoluyla 20.05.2015 tarihinde temyiz dilekçesi vermiştir.
Katılma yoluyla temyiz, normal temyiz süresi içinde mahkeme kararını temyiz etmiş veya etmemiş olmasına bakılmaksızın, diğer tarafın temyiz dilekçesi kendisine tebliğ edilen karşı tarafa normal temyiz süresine ek olarak temyize cevap süresi içinde hükmü temyiz edebilme hakkı tanımakta olup, HUMK’nun 2494 sayılı Kanun ile değişik 433’üncü maddesinde düzenlenmiştir. Ne var ki, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 15’inci maddesi hükmüne göre, ancak, son kez anılan Kanunda düzenleme boşluğu bulunması halinde, bu boşluğun Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nu ile doldurulması olanağı vardır. Bir başka anlatımla, şayet, İş Mahkemeleri Kanunu"nda hüküm varsa, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"ndaki hükümlerin uygulanma olanağı bulunmamaktadır. İş Mahkemeleri Kanunu"nun 8’inci maddesinde ise, cevap (katılma) yolu ile temyiz hakkından yararlanma yetkisi verilmemiştir. Bu nedenle; iş mahkemelerinde katılma yoluyla temyiz mümkün olmadığından, davacı avukatının temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2-Davalı Kurum avukatının temyiz talebi yönünden; dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun bulunmasına, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, alınmayan temyiz harcının davacıdan tahsiline, 05.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.