11. Hukuk Dairesi 2017/4836 E. , 2019/3972 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16/05/2017 tarih ve 2014/1026-2017/430 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı Komassan Holding A.Ş., ... ve ... vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 21.05.2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalılardan ..., ... ve Kombassan Holding A.Ş Kombassan İnşaat Tar. ve San. İşl. Tic. A.Ş vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, “Kombassan Grubu” tarafından yurt dışındaki Türk vatandaşlarından yüksek faiz verileceği, paraların istendiği zaman iade edileceği vaatleriyle para toplandığını, müvekkilinin 1999 yılında davalılara belge karşılığı 44.000 DM para verdiğini, ancak davalı şirket temsilcileri tarafından geri ödemelerin durdurulduğunu, para tahsili karşılığında müvekkiline ve diğer mağdurlara ortaklık durum belgesi veya tahsilat makbuzu şeklinde belgeler verildiğini, gerçekte müvekkilinin davalı ... İnşaat Tarım ve San. İşl. Tic. A.Ş.’ye ortak olmadığını, davalılar hakkında “SPK’ya muhalefet, nitelikli dolandırıcılık, izinsiz halka arz, kanuna aykırı aracılık faaliyeti” suçlarından ceza davası açıldığını ileri sürerek, geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6.500,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, zamanaşımı def’i ile birlikte davacı ile ortaklık ilişkisi bulunduğunu, TTK"nın 329. ve 405. maddeleri uyarınca hisse bedellerinin iade edilmesinin mümkün olmadığın savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacıda aldatma kasdıyla davalıların haksız fiilde bulundukları, taraflar arasında sahih bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı, zamanaşımı def"inin ileri sürülmesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı, davacının davalıya, SPK"na sunulan CD’de belirtilen miktardaki parayı ödediğinin kabulü gerekeceği, gerek MK"nın 50., gerekse de TTK"nın 321/son maddesi uyarınca
davalı yöneticilerin de sorumluluğunun bulunduğu, davadan önce davalı temerrüde düşürülmediğinden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davacının davalı ...Ş. "nin ortağı olmadığının tespitine, 34.609,07 TL"nin 14/08/2008 dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı ...Ş. , ... ve ... vekili, temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması ile her ne kadar davalılardan Kombassan İnş. Tar. ve San. İşl. A.Ş. "nin unvanının Kombassan Sanayi Ticaret ve Yatırım Holding A.Ş. olarak değiştirildiği, Kombassan Sanayi Ticaret ve Yatırım Holding A.Ş."nin de, Kombassan Holding A.Ş. "ne devredilmesi sureti ile birleştiği anlaşıldığından karar başlığında halen davalı olarak gösterilmesi doğru değil ise de, maddi hataya dayalı olan bu hususun mahallinde her zaman düzeltilebilecek olmasına göre, mümeyyiz davalılar vekilinin ıslahla arttırılan kısım dışında kalan hususlara yönelik sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti ve yatırılan paranın istirdadı istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde davanın ıslah ile arttırılan kısmı da gözetilerek kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davacı tarafça dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespiti ve 6.500,00 TL"nin faizi ile birlikte davalılardan tahsili talep edilmiş, yetkisiz mahkemede yapılan yargılama sonucunda verilen karar Dairemizin 27.6.2011 tarih, 2009/14994 E-2011/7778 K. sayılı ilamı ile bozulmuş, bozma sonrası yetkili mahkemece yapılan yargılama sırasında davacı vekili 25/10/2016 havale tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 42.968,00 TL"ne yükseltmiş ve mahkemece de ıslahla arttırılan bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Islah tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 177. maddesinde ıslahın tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceği düzenlenmiştir. Yine, mülga 1086 sayılı HUMK"un 84. maddesi de aynı mahiyettedir. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu"nun 06/05/2016 tarih ve 2015/1 E- 2016/1 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün değildir. Bu durumda mahkemece, bozma sonrası ıslahın söz konusu olmayacağı nazara alınmadan davacı vekili tarafından bozma sonrası ıslah edilen miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3-Bozma sebep ve şekline göre, mümeyyiz davalılar vekilinin ıslahla arttırılan kısma yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, mümeyyiz davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, mümeyyiz davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın mümeyyiz davalılar yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, mümeyyiz davalılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin, davacıdan alınarak ... dışındaki davalılara vekalet ücreti verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 21/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.