Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/4499 Esas 2015/11174 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin süre yönünden reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde çalışmakta iken işveren tarafından haksız olarak hiçbir gerekçe ileri sürülmeden işe son verildiğini, müvekkilinin işe geri alınması için davalı tarafa ihtarname gönderildiğini, ancak işe geri alınmadığını beyan ederek müvekkilinin işe iadesine, hesaplanacak iş güvencesi tazminatının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davacının işten ayrılış tarihinin 15.06.2014 tarihi olduğu, davanın ise 19.08.2014 tarihinde bir aylık süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin birinci fıkrasına göre iş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir. Taraflar anlaşırlarsa işçi aynı sürede uyuşmazlığı özel hakeme götürebilir.
Bir aylık dava açma süresi hak düşürücü nitelikte olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Dairemizce bir aylık dava açma süresinin başlangıcı fesih iradesinin işçiye ulaştığı tarih olarak kabul edilmektedir.
Somut olayda; davacının iş sözleşmesi işveren tarafından herhangi bir fesih bildirimi yapılmaksızın sona erdirilmiştir.Mahkemece her ne kadar sigorta kayıtlarında davacının işten ayrılış tarihinin 15.06.2014 tarihi olduğu ve davanın yasal süresi içerisinde açılmadığı gerekçesi ile red kararı verilmiş ise dosya kapsamından davacının davalı işverene gönderdiği 31.07.2014 tarihli ihtarnameden önce fesihten haberdar olduğuna dair bir kayıt bulunmadığı anlaşıldığından dava süresindedir.Bu durumda,mahkemece davanın esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.