18. Ceza Dairesi 2018/4992 E. , 2019/1189 K.
"İçtihat Metni"KARAR
Konut dokunulmazlığını ihlâl suçundan suça sürüklenen çocuk ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 116/1, 31/3 ve 62/1. maddeleri gereğince 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 3 yıl denetim süresi belirlenmesine dair Osmaniye 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/03/2014 tarihli ve 2013/470 esas, 2014/283 sayılı kararını müteakip, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlediğinden bahisle açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 116/1, 31/3 ve 62/1. maddeleri gereğince 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Osmaniye 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/12/2017 tarihli ve 2017/214 esas, 2017/456 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kasapmına göre, 5237 sayılı Kanun"un 50/3. maddesinde yer alan "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir" şeklindeki hüküm gereğince, suç tarihinden önce hapis cezasına mahkûm edilmediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasındaki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” Denilmektedir.
I- Olay:
Suça sürüklenen çocuk ... hakkında konut dokunulmazlığını ihlal etme suçundan yapılan yargılama sonucunda suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine karar verildiği, hükmün temyiz edilmeden kesinleştiği ve kesinleşen bu karara karşı da kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu görülmüştür.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Suç tarihinde onsekiz yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında yapılan yargılama sonucunda kurulacak mahkumiyet hükmünde TCK"nın 50/3. maddesi gereğince kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilmesi zorunluluğuna ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50. maddesinin 1. fıkrasında, kısa süreli hapis cezasının suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre, maddede sayılan seçenek yaptırımlara çevrilebileceği düzenlenmiş, aynı Kanun"un 3. fıkrasında ise, "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir." hükümlerine yer verilmiştir.
İncelenen somut olayda; anılan Kanun hükümleri dikkate alınarak yapılacak değerlendirmeye göre, 26/04/2013 günlü suç tarihinden önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş ve suç tarihinde onsekiz yaş altı olan suça sürüklenen çocuğa, 5237 sayılı TCK"nın 116/1, 31/3, 62/1 maddeleri uyarınca verilen 3 ay 10 gün süreli hapis cezasının, TCK"nın 50/3. maddesindeki amir hüküm gereğince, anılan maddenin 1. fıkrasında belirtilen seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesi zorunluluğu gözetilmeden karar verilmesi hukuka aykırıdır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1. Osmaniye 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/12/2017 tarihli ve 2017/214 esas, 2017/456 sayılı kararının, suça sürüklenen çocuk ... hakkında konut dokunulmazlığını ihlal etme suçundan kurulan mahkumiyet hükmü bakımından, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2. Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 14/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.