Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8130
Karar No: 2019/5465
Karar Tarihi: 19.12.2019

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/8130 Esas 2019/5465 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2016/8130 E.  ,  2019/5465 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, taraflar arasındaki özel güvenlik hizmetleri sözleşmesi gereği davalı idareye 60.825,00 TL tutarında kesin teminat mektubu verildiğini, davalının, izne ayrılan personel yerine dışarıdan ilave Özel Güvenlik Görevlisi talep ettiğini, ilave güvenlik görevlileri için hazırlanan bir aylık faturanın davalıya gönderildiğini, fakat davalının fazla işe ait faturayı ödemediğini, davalıya sunulan özel güvenlik hizmetinin 30/11/2011 tarihinde sona erdiğini, ilk 35 ay hak edişlerini davacının banka hesaplarına havale eden davalının 36. ve son ay hakediş tutarı olan 33.771,53 TL"yi ödemeyerek yedinde beklettiğini, ihale dökümanında iş sona erdiğinde, iş hukuku bakımından istihdam edilen özel güvenlik görevlilerine karşı davalı idarenin hiçbir taahhüdünün bulunmadığı ve onları muhatap kabul etmediğini belirttiğini, sözleşme gereğince davalı idareye verilen kesin teminat mektubunun garanti süresinin 20/01/2012 tarihi olduğunu, iş hitamında SGK tarafından verilen soğuk damgalı ilişik kesme belgesinin davalı idareye gönderilmiş olmasına rağmen teminat mektubunun taraflarına iade edilmediğini, davalının kanun ve ihale dökümanı amir hükümlerine uymadığını, bu nedenle taraflarına büyük miktarda zarar verdiklerini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL’ nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 15/10/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak dava değerini 68.952,18-TL’ye arttırmıştır.
    Davalı vekili, tüm uygulamalarını ihale dökümanı, sözleşme ve kamu ihale mevzuatına uygun gerçekleştirildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 4735 sayılı Yasanın 46. maddesi de dikkate alındığında davacının çalışanlardan 19 kişiye ödemiş olduğu kıdem tazminatının iş yeri devri hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği bu nedenle davacının ödeme yaptığı çalışanların davalı iş yerinde çalışmaya devam ettiği de dikkate alındığında davacının bu işçiler nedeniyle ödemiş olduğu 68.942,18 TL talep hakkı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
    Tarafların serbest iradesi ile imzalanan sözleşme hükümleri tarafları bağlayıcı nitelikte olup, sözleşme hükümleri uyarınca davalı, dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemle sınırlı olmak üzere kendi dönemine isabet eden kıdem tazminatı niteliğindeki işçilik alacaklarından sorumludur.
    Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmelidir. Davacı ile davalı arasında düzenlenen sözleşmenin 12.4.1 maddesi; “Taahhüdün, sözleşme ve ihale dökümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirildiği ve yüklenici işin bitiminde çalıştırdığı tüm personelden; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve başkaca bir alacağının olmadığına dair imzalı bir belge alarak İşletme Müdürlüğüne tevdi edecek ve yüklenicinin bu işten dolayı ...’a herhangi bir borcunun olmadığı tespit edildikten sonra, sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren 6 ay içinde SSK’dan ilişiksiz belgesi getirmediği taktirde, ödenmemiş istihkakları ile kesin teminatı (nakit değilse nakde çevrilerek) bağlı bulunduğu SSK Sigorta Müdürlüğüne gönderilebilir veya ... tarafından bloke edilebilir. Yüklenici bu uygulamadan dolayı herhangi bir hak talebinde bulunamaz. SSK’dan alınan ilişiksiz belgesinin ...’e verilmesinin ardından kesin teminat ve varsa ek kesin teminatların tamamı, yükleniciye iade edilecektir.” hükmünü içermektedir.
    Somut olayda, taraflar arasında 20 kişilik özel güvenlik görevlisi alım işine ilişkin olarak 10.11.2008 tarihinde sözleşme imzalandığı, 30.11.2011 tarihinde sözleşme gereği işin bitirilerek teslim edildiği, sözleşmeye göre kesin teminat mektubunun iade edilebilmesi için, davacının çalıştırdığı işçilerinin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve başkaca bir alacağının olmadığına dair imzalı bir belge sunmuş olması gerektiği, dolayısıyla anılan belgeler sunulmadan kesin teminat mektubunun iade koşullarının da oluşmadığı, davalı tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem ve ihbar tazminatlarından davacının sorumlu olduğu gerekçesiyle işçilere ait kıdem ve ihbar tazminatlarının hesaplanıp işçilerin banka hesaplarına ödenerek ibra belgelerinin getirilmesi yönündeki talepleri doğrultusunda, davacı tarafından çalışan işçilerin kıdem tazminatları banka hesaplarına ödenerek ibra belgelerinin davalı idareye verildiği, bu işlem sonucunda davacıya ait kesin teminatların iade edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
    Davalı, dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemle sınırlı olmak üzere kendi dönemine isabet eden kıdem tazminatı niteliğindeki işçilik alacaklarından sorumludur. İşçinin iş sözleşmesi feshedilmediği halde çeşitli sebeplerle kıdem tazminatı adı altında yapılan ödemeler avans niteliğindedir. İşçinin iş sözleşmesinin feshinde kıdem tazminatına hak kazanılması durumunda, iş yeri ya da iş yerlerinde geçen tüm hizmet sürelerine göre kıdem tazminatı hesaplanarak, daha önce avans olarak ödenen miktar kanuni faiziyle birlikte mahsup edileceğinden kıdem tazminatı ödenen dönemle ilgili yüklenicinin herhangi bir sorumluluğu kalmayacaktır. Bu kabulden hareketle, yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde davalının hukuka aykırı bir işlem ve eylemi söz konusu olmadığından, dava dışı işçilere ödenen kıdem tazminatı bedelinden sorumlu tutulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalı temyiz edene iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.12.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi