Abaküs Yazılım
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/202
Karar No: 2021/1771
Karar Tarihi: 04.11.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/202 Esas 2021/1771 Karar Sayılı İlamı

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
.... HAKKINDA KARAR VERİLMESİ )

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE : ... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/10/2018
ESAS-KARAR NO .....
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 04/11/2021
YAZILDIĞI TARİH : 24/11/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalı şirket ile dava dışı ... .... 1998 model, Komatsu marka, paletli ekskavatörün satışı konusunda 14.07.2010 tarihli makine satış sözleşmesi yaptıklarını, satış bedeli için 5 adet senet düzenlendiğini, taraflar arasındaki sözleşmeye konu senetlere davacının kefil olduğunu, ancak sözleşmenin tarafı olmadığını, alınan makinenin, 2-3 ay kullanıldıktan sonra bedeli (senetler) ödenmediğinden davalıya iade edildiğini ancak senetlerin dava dışı satıcıya iade edilmediğini, senetlerin hükümsüz kalmasına rağmen, davalının senetleri icra takibine koyarak davacıya ait taşınmazın satışına neden sebep olduğunu, ayrıca davalının iade aldığı makineyi 3. kişiye sattığını ileri sürerek, müvekkilinin satışa konu senetlerden dolayı borcu bulunmadığının tespitine, davalının kötü niyetli takibi nedeniyle % 40 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili beyanında, davanın zamanaşımına uğramış olduğunu, davacının dava açmakta hukuki yararının olmaması nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, davacının icra dosyasına ödeme taahhüdünde dahi bulunduğunu, davacının tanık dinletmesine muvafakatleri olmadığını, davacının borçlu olduğunu bilerek kısmi ödemeler yaptığını, yapılan ödemelerin borcu karşılamaması ve başkaca ödeme yapılmaması nedeniyle satışının iptal edilmesi nedeniyle bu davanın açıldığını, senetlere ait iş makinelerin devredilmesi nedeniyle bir borç kalmadığı gibi iddiaların aksi ispatlanamayacak türden kötüniyetli iddialar olduğunu savunarak davanın reddi ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, "Her ne kadar davacı vekilince, davalı şirket ile dava dışı ..... arasında yapılan sözleşme gereği tanzim edilen senetlere davacının kefil olduğu ancak sözleşmenin feshedilerek makinenin davalıya iade edildiği ancak senetlerin dava dışı satıcıya iade edilmediği, senetlerin hükümsüz kalmasına rağmen, davalının senetleri icra takibine koyduğu ileri sürülerek satışa konu senetlerden dolayı borcu bulunmadığının tespitine karar verilmesi talep edilmiş ise de davacının dosya kapsamına göre iddiasını yazılı deliller ile ispatlayamadığı anlaşılmaktadır. Davalı vekili tarafından davanın zamanaşımı nedeni ile reddi gerektiği ileri sürülmüş ise de dava dilekçesinin davalıya 08.01.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, cevap dilekçesinin ise dosya içerisine 16.06.2014 tarihinde sunulmuş olması dikkate alındığında süresi içinde ileri sürülmeyen zamanaşımı itirazına itibar edilmemiştir. Ne var ki; davacı vekilince ileri sürülen ve davacı asil tarafından icazet verilen yemin teklifini davalı şirket yetkilisi kabul ederek usulüne uygun biçimde yemin etmiş olmakla, yemin teklif eden tarafın iddia ettiği vakıaların mevcut olmadığının dosya kapsamına göre ispat edilmiş olduğu ve bu durumun kesin delil niteliğinde olduğu" gerekçesi ile Davanın REDDİNE, Yasal koşulları oluşmadığından davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; takip konusu senetlerin teminat senedi olduğu ve sözleşme ile bağının ortaya konularak ispat edildiği, dolayısıyla takip konusu senedin kambiyo vasfını yitirmiş olduğu, bu nedenle de kambiyo senetlerine atfedilen...... mevcut olduğundan bahsedilemeyeceği, dosya kapsamında alacağın mevcudiyeti tartışmasının en önemli bölümünü sözleşmede tanımlı iş makinesinin teslimi oluşturmaktadır ki teslim iddiası bir vakıa olmakla beraber, vakıaların tanık beyanları ile ispatının mümkün olduğu, ancak yerel mahkeme tarafından iş makinesinin teslimine ilişkin tanık dinletme talebinin reddedilmesi ve bu delilin göz ardı edilmesi, ticari defterler doğrultusunda dosyaya sunulan bilirkişi raporunun mahkemece dikkate alınmamasının doğru olmadığı bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davacının davaya konu senetten dolayı sorumluluğunun değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, senet nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 11. İcra Müdürlüğünün..... sayılı dosyasında; davalı ....Ltd.Şirketi tarafından davacı ve dava dışı ... aleyhine 14/07/2010 tanzim, 15/08/2010 vade tarihli 25.000,00 TL'lik bono nedeniyle kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile 25.497,22 TL alacak için takip başlatıldığı, davacının 10.01.2011 tarihli... gönderdiği talep dilekçesi ile borcu kabul ederek ve 2 taksit halinde ödeme taahhüdünde bulunduğu anlaşılmıştır.
Ankara 1. İcra Müdürlüğünün .... Esas sayılı dosyasında da; Davalı ....Ltd.Şirketi tarafından davacı ve dava dışı ... aleyhine 14.07.2010 tanzim ve 15.09.2010-15.10.2010, 15.11.2010 ve 15.12.2010 vade tarihli 10.000,00TL’1ik senetler karşılığı toplam 40.000,00TL'lik bonolar nedeniyle, toplam 51.059,72TL'nin tahsili için 19.07.2012 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacı tarafından takip dosyasına 5.875,00TL ara ödeme yapıldığına dair davalı vekilince 16.08.2012 havale tarihli beyan dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Takibe dayanak senetlerin incelenmesinde; ... İnş.Tic.... borçlu-keşideci, ... kefil, ... Şirketi lehtar olup bedelinin malen alındığı belirtilmiştir.
14.07.2010 tarihli .... Satış Sözleşmesinin; davalı şirkete ait ........ 65.000,00 TL bedelle, dava dışı ... .......(...) satılacağı ile satış bedelinin 15.08.2010 vadeli, 25.000,00TL tutarlı ve 15.09.2010-15.10.2010, 15.11.2010 ve 15.12.2010 tarihli 10.000,00TL’1ik senetlerle ödeneceğinin kararlaştırılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafın teklifi üzerine davalı şirket yetkilisi; " Sahibi bulunduğum ..... şase nolu iş makinası borçları ödenmediği için iade alınmamışır, ayrıca belirtilen araç için yapılan satış sözleşmesinde tanımlı bulunan senetler ile Ankara 11. İcra Müdürlüğünün ....2 esas Ankara 1. İcra Müdürlüğünün... esas sayılı icra takiplerindeki borcun sebebi aynı değildir, başka nedenlerle senet tanzim edilmiştir, bu hususta yemin ediyorum." şeklinde yemin eda etmiştir.
Her ne kadar mahkemece yukarıda belirtilen gerekçe ile davanın reddine karar verilmişse de mahkeme gerekçesi isabetli değildir.
Belirtilmelidir ki Hukuk Muhakemeleri Kanununun 225.maddesinde; "Yeminin konusu, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır. Bir kimsenin bir hususu bilmesi onun kendisinden kaynaklanan vakıa sayılır.";
226.maddede ise yemine konu olamayacak vakıalar belirtilmiştir. Buna göre; "a) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği vakıalar. b) Bir işlemin geçerliliği için, kanunen iki tarafın irade açıklamalarının yeterli görülmediği hâller. c) Yemin edecek kimsenin namus ve onurunu etkileyecek veya onu ceza soruşturması ya da kovuşturması ile karşı karşıya bırakacak vakıalar." şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda mahkemece yemine konu edilen vakıalar yemine konu olabilecek ve yeminle ispat edilecek vakıalardan değildir.
Diğer taraftan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 702/2.maddesinde "Aval veren kişinin teminat altına aldığı borç, şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa da aval verenin taahhüdü geçerlidir." hükmü gözetildiğinde davacının aval veren konumunda olduğu ve senetten sorumlu bulunduğu bu nedenle mahkemece davanın reddinin bu gerekçe ile sonucu itibariyle doğru olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun gerekçe yönünden kısmen kabulü ile HMK'nin 353/1.b.2.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince verilen kararın düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile;
Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin,....Karar ve 09/10/2018 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2- 1-Davanın Reddine,
2-Yasal Koşulları oluşmadığından davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.110,05 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.074,15 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca dava değeri üzerinden takdir olunan 7.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-HMK 333.maddesi gereğince gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç ve masraflar yönünden ;
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin takdiren davacı üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından, karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK'nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nin 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere 04/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
"5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur."

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi