Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/4819
Karar No: 2021/19893
Karar Tarihi: 21.12.2021

Nitelikli hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal etme - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/4819 Esas 2021/19893 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, 12-15 yaş grubundaki suça sürüklenen bir çocuğun nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından beraat ettiğine karar verilmesini tetkik ediyor. İlk derece mahkemesi, suça sürüklenen çocuğun unsur ve sübut yokluğu nedeniyle, her iki suçtan da beraat etmesine karar verdi. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, suça sürüklenen çocuğun ikrarı, tanık beyanı ve tüm dosya kapsamına göre, suçun subüta erdiğinden hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından mahkumiyeti yerine beraat kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirtti. Mahkeme, suç tarihi itibariyle lehe kanun hükmü olması münasebetiyle uygulanması gereken TCK'nın 142/1-b kapsamındaki nitelikli hırsızlık suçunda, suça sürüklenen çocuğun, tanık'a ait şahsi cezasızlık sebebinden yararlanamayacağı sonucuna vardı. Ayrıca, suça sürüklenen çocuğun TCK'nın 116/1 maddesi kapsamında konut dokunulmazlığını ihlâl suçunu işlediği de teslim edildi. Ancak, olayın birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmemesi nedeniyle TCK'nın 119/1-c maddesi kapsamındaki nitelikli hâlin bulunmadığı sonucuna ulaşıldı. Son olarak, Mahkeme, suça sürüklenen çocuğun suç tarihine göre zamanaşımı süresinin dolmuş olduğuna karar vererek davanın düşürülmesine karar verdi. Kanun maddeleri: TCK'nın 142/1-b, 31/2, 116/1, 31/2, 167/1-b, 119/1-c ve 40/1.
6. Ceza Dairesi         2021/4819 E.  ,  2021/19893 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal etme
    HÜKÜMLER : Beraat

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    12-15 yaş grubunda olup suçun farik ve mümeyyizi olduğu uzman hekim (ve SİR) raporuyla tespit edilen suça sürüklenen çocuğun, mart 2014 tarihinde gündüz vakti mağdurun evine, evin arka tarafındaki pencereden mağdurun oğlu olan tanık... ile birlikte girdikleri, mağdura ait kamera ile harddiski alarak evden ayrıldıkları, evden çaldıkları malzemeleri arkadaşı tanık ... ile 50 TL"ye sattıklarından bahisle, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun (TCK) 142/1-b, 31/2, 116/1 ve 31/2. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, ilk derece mahkemesinin 21.01.2016 tarihli kararıyla, suça sürüklenen çocuğun unsur ve sübut yokluğu nedenleriyle, her iki suçtan da beraatine karar verildiği, beraat hükümlerinin o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından; suça sürüklenen çocuğun ikrarı, tanık beyanı ve tüm dosya kapsamına göre, suçun subüta erdiğinden hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından mahkumiyeti yerine beraat kararı verilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğu gerekçeleriyle temyiz edildiği incelenen dosya kapsamından anlaşılmıştır.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da, aynı gerekçelerle hükmün bozulması gerektiği görüşündedir. Ancak;
    Dava zamanaşımı süresinin dolmamış olması bir yargılama şartı olup, dava zamanaşımı süresinin dolması hâlinde, Devletin yargılama hak ve yetkisi sona ereceğinden öncelikle suç vasfının belirlenmesi, dava zamanaşımı süresinin dolduğunun anlaşılması halinde de, bu sebeple bozma ve düşme kararı verilmesi gerekir.
    İlk derece mahkemesince, sanığa isnad edilen suçların; mağdurun oğlu olduğu için hakkında hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK"nın 167/1. maddesinde düzenlenen şahsi cezasızlık sebebinin mevcudiyeti, konut dokunulmazlığını bozma suçundan ise unsur yokluğu nedenleriyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilen tanık..."un rızası dolayısıyla konut dokunulmazlığı suçunun oluşmadığı ve hırsızlık suçunun da sübuta ermediği kabul edilmiş ise de;
    TCK"nın 167/1-b. maddesinde, somut olay bağlamında üstsoy ve alt soy arasında işlenen hırsızlık suçunda faile ceza verilmez, düzenlemesine yer verilmiştir. Bu yalnızca bir şahsi cezasızlık sebebi olup, fiil yine suç olmaya devam eder.
    Bu itibarla, suç tarihi itibariyle lehe kanun hükmü olması münasebetiyle uygulanması gereken TCK"nın 142/1-b kapsamındaki nitelikli hırsızlık suçunda aynı Kanun"un 40/1. maddesinin âmir hükmü uyarınca, suça sürüklenen çocuk ..., tanık..."a ait şahsi cezasızlık sebebinden yararlanamaz.
    Öte yandan TCK"nın 116/3. maddesi uyarınca, rızanın meşru bir amaca yönelik olmaması münasebetiyle, ilk derece mahkemesinin değerlendirmesinin aksine suça sürüklenen çocuk ... yönünden TCK"nın 116/1. maddesi kapsamında konut dokunulmazlığını ihlâl suçunun da oluştuğunda bir kuşku bulunmamaktadır.
    TCK"nın 119/1-c maddesi uyarınca, somut olay bağlamında konutu dokunulmazlığını bozma suçunun birden fazla kişiyle birlikte işlenmesi, suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hâlini oluşturmaktadır. Kural olarak bu nitelikli hâlin varlığını kabul edebilmek için diğer suç ortağının, suça iştiraki yeterli olup, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı ve benzeri bir şahsi cezasızlık nedeninin varlığı, bu nitelikli hâlin uygulanmasına mani değildir.
    Tanık... hakkında hırsızlık suçu yönünden şahsi cezasızlık nedeninin(mağdurun oğlu) bulunması, konut dokunulmazlığını bozma suçu yönünden ise, unsur yokluğu gerekçeleriyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesinde her hangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; olay(suç) tarihinde 18 yaşından küçük olan tanık..."un, babası olan mağdur ile aynı evde oturan bir aile bireyi olması münasebetiyle, suça sürüklenen çocuk ... bakımından konut dokunulmazlığını ihlâl suçunun “birden fazla kişi tarafından birlikte” işlendiğinin kabul edilmesi de mümkün değildir.
    Bu itibarla, somut olayda suça sürüklenen çocuk ..."ın işlediği konut dokunulmazlığını ihlâl suçunda, TCK"nın 119/1-c maddesi kapsamındaki nitelikli hâlin bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
    Suç tarihi mart 2014 olup, hükmün beraat olması nedeniyle dava zamanaşımını kesen son işlem tarihi, mahkemesince yapılan sorgu tarihi olan 09.07.2015"tir.
    Asli ve olağanüstü dava zamanaşımı sürelerinin her ikisinin de dolmuş olması hâlinde, lehe yorumla önce dolan süreyi esas almak suretiyle bozma ve düşme kararı verilmesi gerekir. Somut olayda dava zamanaşımı süresini kesen en son işlem olan sorgu tarihinden itibaren geçerli olan 4 yıllık asli dava zamanaşımı süresi esas alınmak suretiyle bozma ve düşme kararı vermek gerekmiştir.
    Açıklanan nedenlerle;
    Suça sürüklenen çocuğa yüklenen ve 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b, 31/2, 116/1 ve 31/2. maddelerine uyan suçların gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı Yasanın 66/1-e ve 66/2. maddelerinde öngörülen 4 yıllık zamanaşımı süresinin sorgu tarihi olan 09.07.2015 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 21.12.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi