11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/8817 Karar No: 2019/1685 Karar Tarihi: 19.02.2019
Defter ve belgeleri ibraz etmeme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/8817 Esas 2019/1685 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, defter ve belgeleri ibraz etmeme suçuyla Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanmış ve mahkum olmuştur. Temyiz sürecinde sanık müdafii, hükme itiraz etmiştir, ancak bu itiraz reddedilmiştir. Cumhuriyet savcısı da hükme itiraz etmiştir ve temyiz başvurusunda bulunmuştur. Yapılan incelemeler sonucunda, vergi incelemesinin işyerinde yapılması gerektiği ancak mahkemenin talebi üzerine yapılan araştırmada iş yerinin faal olduğu anlaşılmıştır. Suç tarihi yanlış yazılmış ve uygulanan kanun maddeleri Anayasa Mahkemesi kararıyla yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Karar sonucunda, hüküm bozulmuştur. 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken ve mahkemelerin işleyişine dair hükümler içeren 1412 sayılı CMUK'nın 310. maddesi ve 321. maddelerinin detaylı bir şekilde açıklanması gerekmektedir.
11. Ceza Dairesi 2016/8817 E. , 2019/1685 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter ve belgeleri ibraz etmeme HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Sanık hakkında defter ve belge ibraz etmeme suçundan verilen hükme yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanık müdafiinin yüzüne karşı verilen hükme karşı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süresinden sonra, 13.03.2014 tarihli dilekçe ile yaptığı temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 2- Sanık hakkında defter ve belge ibraz etmeme suçundan verilen hükme yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde; a) 213 sayılı Yasanın 139. maddesinde yazılı istisnalardan birinin bulunmaması halinde vergi incelemesinin mükellefin işyerinde yapılması gerektiği, sanığa vergi denetmeni tarafından defter ve belgelerini ibraz etmesi için çıkarılan tebligatın iş yeri kapalı olduğundan ev adresinde tebliğ edildiği belirtilmişse de mahkemenin talebi üzerine kolluk tarafından yapılan araştırmada iş yerinin 1999 yılından bu yana aynı adreste faal olduğuna dair 20.11.2013 tarihli tutanak düzenlendiği anlaşılmakla, hesapların dairede incelenmesine imkan veren 213 sayılı Yasanın 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin incelemeyi yapan vergi denetmeninden sorulması, işyeri dışında inceleme yapılmasına ilişkin bir tespiti varsa belgesinin dosyaya ibrazının istenmesi, aksi takdirde yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmadığından sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi, b)Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçunda suç tarihinin, sanığa ibraz için verilen 15 günlük sürenin bitimini izleyen tarih olduğu cihetle; sanığa 23.03.2010 tarihinde tebligat yapıldığı gözetildiğinde 08.04.2010 olan suç tarihinin karar başılığında 31.05.2010 olarak yanlış yazılması, c) Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 19.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.