4. Ceza Dairesi 2020/34971 E. , 2021/9013 K.
"İçtihat Metni"KARAR
Kamu malına zarar verme suçundan suça sürüklenen çocuklar ... ..., ..., ... ve ..."ın beraatlerine, görevi yaptırmamak için direnme suçundan ..., ... ve ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 265/1, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 3 ay 10 gün hapis, ... ..."ın anılan Kanun"un 265/1, 31/2 ve 62. maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına, cezalarının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, kamu malına zarar verme ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından ..."nın, anılan Kanun"un 265/1, 152/1-a, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 3 ay 10 gün ve 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Antalya 2. Çocuk Mahkemesinin 08/05/2013 tarihli ve 2012/598 esas, 2013/357 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/09/2016 tarihli ve 2016/715 değişik iş sayılı kararını müteakip yeniden yapılan yargılama sonucunda, görevi yaptırmamak için direnme suçundan ..., ... ve ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 265/1, 265/3, 43/1-2, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 5 ay 16 gün hapis, ... ..."ın anılan Kanunu"nun 265/1, 265/3, 43/1-2, 31/2 ve 62. Maddeleri gereğince 4 ay 5 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına, cezalarının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Antalya 2. Çocuk Mahkemesinin 02/11/2017 tarihli ve 2016/410 esas, 2017/639 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulüne ilişkin Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/12/2017 tarihli ve 2017/1724 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 10/10/2018 gün ve 73745 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “ 1- Her ne kadar Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/09/2016 tarihli ve 2016/715 değişik iş sayılı kararı ile görevi yaptırmamak için direnme suçu yönünden inceleme yapılarak, suça sürüklenen çocuklar ... ..., ..., ... ve ... haklarında eksik ceza tayini gerekçesiyle Antalya 2. Çocuk Mahkemesinin 08/05/2013 tarihli ve 2012/598 esas, 2013/357 sayılı kararı kaldırılmış ise de; görevi yaptırmamak için direnme suçu yönünden müşteki polis memurlarının davaya katılmadıkları, İçişleri Bakanlığının bu suçtan doğrudan zarar görmediğinden katılan sıfatının olmadığı, suça sürüklenen çocuklar ... ..., ..., ... ve ... haklarında görevi yaptırmamak için direnme suçu yönünden verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği gözetilmeden, usul ve kanuna aykırı olarak karar verilmesinde,
2- Antalya 2. Çocuk Mahkemesince dosyanın yeni esasa kaydedildiği, anılan Mahkemenin 02/11/2017 tarihli ve 2016/410 esas, 2017/639 sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuklar ... ..., ..., ... ve ... haklarında bu kez 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 265/3 ve 43/2. maddeleri uygulanarak hüküm kurulduğu ve haklarında tekrar hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk ... hakkındaki dosyanın Yargıtay incelemesinde olduğu gözetilmeden, Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/12/2017 tarihli ve 2017/1724 değişik iş sayılı kararı ile ""...sanık ... yargılamaya dahil edilmeksizin diğer sanıklar hakkında 02.11.2017 tarihli hüküm kurulduğu, dosyada ... yönünden tefrik kararı da görülmediği, itirazlara atfen görülen noksanlığın ikmali ve sanıkların eylemlerinin birlikte değerlendirilip hükme varılabilmesinin temini için itirazların kabulüne..."" şeklindeki gerekçeyle Antalya 2. Çocuk Mahkemesinin 02/11/2017 tarih ve 2016/410 esas, 2017/639 sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmesinde,
İsabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Hâkim ve mahkeme kararlarına karşı kanun yollarına müracaat hakkı bulunanlar 5271 sayılı CMK’nın 260. maddesinde gösterilmiştir. Buna göre; Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık ve katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır.
Suçtan zarar görenlerin kanun yoluna müracaat yetkisi davaya katılma şartına bağlıdır. Nitekim CMK’nın “Mağdur ve şikâyetçinin hakları” başlıklı 234. maddesinde, mağdur ve şikâyetçinin kovuşturma evresine ilişkin hakları sayılırken 6. bentte; “Davaya katılmış olma koşuluyla davayı sonuçlandıran kararlara karşı kanun yollarına başvurma” hakkının bulunduğu belirtilmiştir.
Katılma, ceza muhakemesinde mağduru, suçtan zarar göreni ya da malen sorumlu olanları koruma araçlarından birisidir. Suçun işlenmesiyle mağdur olan ya da suçtan zarar görenlerin katılma hakkını kullanmaya veya kullanmaya devam etmeye zorlanamayacağı açıktır. Bu itibarla mağdur veya suçtan zarar gören kişi kamu davasına katılmak istemeyebileceği gibi, daha sonra bu hakkını kullanmaktan da vazgeçebilecektir. Nitekim CMK"nın 243. maddesinde katılanın vazgeçmesi halinde, katılmanın hükümsüz kalacağı hususu düzenleme altına alınmıştır.
Somut olayda;
1 nolu istem yönünden;
Suça sürüklenen çocuklar hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan Antalya 2. çocuk Mahkemesinin 08/05/2013 tarih 2012/598 esas, 2013/357 karar sayılı ilamı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu karara suça sürüklenen çocuklar müdafilerince itiraz edilmediği, suçun mağduru olan polis memurlarının ise yargılama sürecinde katılmak istemediklerini bildirdiği ve böylelikle kararın suça sürüklenen çocuklar ... ve ... yönünden 14/06/2013; ... ... ve ... yönünden ise 18/06/2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Ancak daha sonra İç İşleri Bakanlığına mala zarar verme suçunun mağduru olması nedeniyle yapılan tebligat sonucu bakanlığın itiraz üzerine suça sürüklenen çocuklar hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/09/2016 tarih ve 2016/715 değişik iş sayılı kararı ile kaldırılmış ise de ilgili bakanlığın görevi yaptırmamak için direnme suçunda suçtan zarar gören olmaması nedeniyle taraf sıfatı bulunmadığından itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesi hukuka aykırı bulunduğundan kanun yararına bozma talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
2 nolu istem yönünden;
Suça sürüklenen çocuklar hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesince kaldırılmasından sonra yapılan yargılama sonucu Antalya 2. Çocuk Mahkemesinin 02/11/2017 tarih 2016/410 esas 2017/639 karar sayılı ilamı ile yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu karara suça sürüklenen çocuklar müdafileri ve ... vekili tarafından yapılan itiraz üzerine Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/12/2017 tarih ve 2017/1724 değişik iş saylı kararı ile itirazın kabulüne karar verilmiş ise de 1 numaralı istem yönünden yapılan açıklamalar ışığında suça sürüklenen çocuklar hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının suça sürüklenen çocuklar ... ve ... yönünden 14/06/2013; ... ... ve ... yönünden ise 18/06/2013 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesi hukuka aykırı bulunduğundan kanun yararına bozma talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
III- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/09/2016 tarihli ve 2016/715 değişik iş sayılı kararı ile Antalya 1. Ağı Ceza Mahkemesinin 20/12/2017 tarihli ve 2017/1724 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına,
3- Dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 11/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.