22. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/36821 Karar No: 2015/11124 Karar Tarihi: 23.03.2015
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/36821 Esas 2015/11124 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2013/36821 E. , 2015/11124 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmaksızın davalı tarafından feshedildiğini savunarak kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili; davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını, hiçbir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: Davacı işçinin fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususları taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle iş yerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda hesap yapılırken tanık anlatımları dikkate alınmıştır. Tanıkların anlatımlarına, işyerinde çalıştıkları dönemle sınırlı itibar edilmesi gerekir. Diğer yandan davalı tarafın delil listesinde belirtilen işyeri kayıtları kapsamında işyeri giriş-çıkış kayıtları getirtilerek, bu kayıtlardaki davacının günlük çalışma saatleri esas alınarak davacının fazla çalışmasının olup olmadığı tespit edilmelidir. Belirtilen husus dikkate alınmadan fazla çalışma ücretinin kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.