6. Ceza Dairesi 2018/2163 E. , 2020/5517 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-)Mağdurlar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
17/11/1998 doğumlu olup, 11/04/2016 günlü talimat yoluyla beyanı alınan mağdur ... ve babası olan müşteki ...’ın; “Ben sanıktan şikayetçiyim, davaya katılmak istemiyorum.” dedikleri; 01/05/1999 doğumlu olup, 31/01/2014 günlü oturumda beyanı alınan mağdur ...’ye CMK’nin 234. maddesindeki haklarının hatırlatılmasına karşın, şikayet ve katılma hususunda bir şey söylemediği; aynı oturumda mağdurun babası olan müşteki ...’nin; “Sanıktan şikayetçi olmadığını” bildirdiği; beyanlar hususunda diyecekleri sorulan mağdur vekilinin de; “İfadeye ekleyecek bir hususumuz yoktur” demekle yetindiği; yargılamanın hiçbir aşamasında 5271 sayılı CMK’nin 237 ve devamı maddeleri uyarınca, dava dosyasında katılan sıfatını kazanmak amacıyla usulüne uygun herhangi bir talepte bulunulmadığı ve bu hususta mahkemece bir karar da verilmediği dikkate alındığında, mağdurların davaya katılma ve kurulan hükmü temyiz etme hakkının varlığından söz edilemeyeceği anlaşıldığından;
Mağdurlar vekilinin vaki temyiz isteminin, 5320 sayılı Yasanın 8/2. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II-) Sanık ... hakkında, mağdur ...’a karşı nitelikli yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
15.04.2020 gün ve 13100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinde yapılan değişikliğin, infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülmekle;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık hakkında, adli sicil kaydında yazılı olan ve tekerrüre esas alınan Bakırköy 31.Asliye Ceza Mahkemesinin 10.04.2012 gün, 2012/230 Esas ve 2012/492 sayılı kararı ile hükmedilen 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasının yanı sıra tekerrür uygulamasına esas alınan Bakırköy 4.Çocuk Mahkemesinin 26.10.2011 gün, 2011/352 Esas ve 2011/988 Karar sayılı ilamına konu eylemi, sanığın 18 yaşını doldurmadan işlediğinin anlaşılması karşısında; Bakırköy 4.Çocuk Mahkemesinin 26.10.2011 gün, 2011/352 Esas ve 2011/988 Karar sayılı ilamının, 5237 sayılı TCK’nin 58. maddesi gereğince tekerrüre esas alınamayacağı, adli sicil kaydında yazılı olan mahkumiyetleri içinde en ağırının tekerrüre esas oluşturacağı düşünülmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “Bakırköy 4.Çocuk Mahkemesinin 26.10.2011 gün, 2011/352 Esas ve 2011/988 Karar sayılı ilamını esas alan tekerrür hükmünün uygulanmasına” ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-)Sanık ... hakkında, mağdur ...’ye karşı nitelikli yağma suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
Oluş ve dosya kapsamına göre; 09/09/2012 tarihinden bir hafta önce gece saat 21:00-22:00 aralığında, mağdurlar ... ve ...’ın yanına yaklaşan sanık ...’ın, mağdur ...’a tokat atıp, bisikletini aldıktan sonra mağdur ...’den para talep edip, zorla 30 TL parasını aldığı olayda; sanığın yağma eyleminin sübut bulduğu gözetilmeden, kanıtların takdirinde yanılgıya düşülerek yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 23.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.