22. Hukuk Dairesi 2015/7452 E. , 2015/11116 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
İş sözleşmesinin geçerli ve haklı sebep olmadan davalı işveren tarafından feshedildiğini belirten davacı işçi, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı işveren vekili, davalı vakıf yönetim kurulunun aldığı karar doğrultusunda yeniden yapılandırılması ve hizmetlerin daha aktif hale getirilmesine karar verilerek muhasebe hizmetlerinin vakıf merkezi tarafından yürütülmesine kararlaştırıldığından davacının iş sözleşmesinin bu sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bir ünitenin kapatılması olgusunun tek başına geçerli bir fesih için yeterli olmadığı, davacının çalışma performansı ile ilgili herhangi bir olumsuz iddianın gündeme gelmediği, davacıya başka bir iş ya da birim gösterildiğine dair belge bulunmadığı, davacıdan kaynaklanan olumsuz bir durum olmadığı gerekçesi ile davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, kanuni dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran iş yerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, iş yerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, iş yerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış imkânlarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini imkansız hale getiren iş yeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, iş yerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, iş yerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, iş yerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma imkanlarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda, davacı işçinin, davalı vakfa ait kültür merkezinde muhasebe sorumlusu olarak çalışırken davalı vakıfça iş sözleşmesinin “hizmetlerin daha aktif hale getirilmesi ve yeniden yapılandırılması kapsamında sekreter-muhasebe kadrosunun iptal edilmesi, muhasebe hizmetlerinin vakıf merkezi tarafından yürütülmesi sebebiyle İş Kanunu 18. madde uyarınca” feshedildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının sözleşmesinin feshinden sonra yeni işçi alınıp alınmadığı, işverenin fesih açısından son çare ilkesine başvurup başvurmadığı konularında bir araştırma yapılmadan sonuca gidilmesi isabetsiz görülmüştür. Buna göre,
1-Davacı işçinin sigorta sicil dosyasının, hizmet döküm cetvelinin, fesih tarihinden önceki ve sonraki dönemlerde çalışan işçi sayısını gösterir iş yeri dönem bordrolarının getirtilmesi,
2-Davalı vakıf bünyesinde başka iş yerleri olup olmadığının ve davacının o iş yerlerinde veya davalı işyerindeki başka bir birimde çalıştırılıp çalıştırılamayacağının araştırılıp belirlenmesi, yani feshin son çare ilkesine uyulup uyulmadığının saptanması,
3-Davacının iş sözleşmesinin feshinden sonra vakfın işyerine yeni eleman alındıysa, alınan elemanın davacıyla aynı nitelikte olup olmadığı ve çalıştırıldığı yerde davacının çalıştırılmasının mümkün olup olmadığının araştırılması, bundan sonra tüm delillerin yeniden değerlendirilerek, feshin geçerli olup olmadığının araştırılması ile bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 23.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.