Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başka nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanığın suçlamayı kabul etmemesi, müşteki ...’ın olayı doğrulamasına karşın, müşteki ...’un soruşturma aşamasında sanığın elinde silah gördüğünü söyleyip, kovuşturma aşamasında ise dışarı çıkmadığı için silah görmediğini beyan etmesi karşısında, beyanları, arasındaki çelişki giderilmeden ve hangi anlatıma hangi nedenle üstünlük tanındığı açıklanmadan eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması, 2-Kabule göre de; a-Sanığın, müştekilerin kiracısı olarak oturduğu ve apartmanda her katın girişinin duvarla ayrıldığını belirttiği evinin önüne park edilen motosikletin çekilmesini istemesine rağmen olumsuz yanıt verilmesi üzerine sinirlendiğine dair savunması karşısında, olayın çıkış sebebi üzerinde durularak haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, b-Sanık hakkında silahla tehdit eyleminden dolayı hüküm kurulurken, doğrudan TCK"nın 106/2-a maddesi gereği cezanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeyerek önce aynı Kanunun 106/1-1 maddesi uyarınca ceza belirlenerek, sonra TCK’nın 106/2-a maddesinin gösterilmesi, c-Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 20/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.