17. Hukuk Dairesi 2015/5089 E. , 2015/12539 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/12/2013
NUMARASI : 2013/566-2013/761
Taraflar arasındaki kasko poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Davacı vekili; müvekkili şirkete kasko sigortalı aracın yol kenarından gelen suyun yolu ıslatması sonucu orta refüjden takla atıp karşı yöne geçerek pert total olduğunu, meydana gelen hasar nedeniyle sigortalısına 22.000,00 TL ödeme yapıldığını, yolun bakım, onarımı ve trafik güvenliğini sağlayacak şekilde bulundurulmasından sorumlu davalının kazanın oluşumunda kusurlu olduğunu, alacağın tahsili amacıyla Bursa 2. İdare Mahkemesi"ne dava açıldığını ve alacaklarının tahsiline karar verildiğini, ancak Danıştay incelemesi sonucu kararın bozulduğunu ve bozma sonrası Bursa 2. İdare Mahkemesince davanın adli yargıda görülmesi gerektiğinden bahisle davanın görev yönünden reddine karar verildiğini, bozma ilamı ve akabinde davanın görev yönünden reddi kararı sebebi ile adli yargıda bu davaya açtıklarını, davalının kazanın oluşumunda %50 oranında kusurlu olduğunu, bu nedenle kusuruna isabet eden 11.100,00 TL"nin ödeme tarihi 09/05/2006 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmemiştir.
Mahkemece, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden bahisle usulden reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davalı idare aleyhinde yolun bakım, onarımı ve trafik güvenliğini sağlayacak şekilde bulundurma sorumluluğu sebebine (hizmet kusuruna) dayanılarak açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Yargı yolu kavramı, bir hukuk sisteminde, herhangi bir davanın o hukuk sistemine dahil yargı haklarından hangisinde bakılacağını ifade eder. Uyuşmazlığın hangi yargı kolunda bakılacağı hususu, davanın genel şartlarından olup mahkemece resen dikkate alınması gerekir.
Bir kamu hizmeti görmekle yükümlü davalı idareye 2918 sayılı KTK"nun 7/a maddesinde; karayollarında mal ve can güvenliği yönünden gerekli işaretlemeleri yaparak önlemleri almak ve aldırma görevleri verilmiş bulunmaktadır. Bu görevin 2918 sayılı yasada verilmiş olması bunun ihlali nedeniyle oluşacak zarardan dolayı idarenin Özel Hukuk hükümlerine tabi olacağı sonucunu doğurmuz. Hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden idare aleyhine tam yargı davasının idari yargı yerinde açılması gereklidir. 2918 Sayılı Yasanın hukuki sorumluluğa ilişkin 85. v.d. maddelerinde araç işletenin sorumluluğu ise bu yasa kapsamı dışında tutulmuştur.
Dosya kapsamına göre, aynı konuda Bursa 2. İdare Mahkemesince adli yargı yolunun görevli olduğu gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık Mahkemesi Kanunu"nun 19. maddesinde “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler. Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Bu durumda mahkemece, idari yargının görevli olduğu nazara alınarak Uyuşmazlık Mahkemesi Kanunu"nun 19. maddesi gereğince işlem yapılması gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.