Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/100
Karar No: 2018/1550
Karar Tarihi: 12.04.2018

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2018/100 Esas 2018/1550 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İlamsız icra takibine vaki itiraza ilişkin davanın kabulüne dair verilen kararın temyizi istenmiş, ancak diğer temyiz itirazları reddedilerek, hükmün davalının yararına bozulmasına karar verilmiştir. Dosyada, sözleşme ilişkisi kurulmadığı gibi, icra takibinden önce alacaklının ihtarla temerrüde düşürüldüğünün de kanıtlanmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle, davalı borçlunun icra takibinin başlatıldığı tarih itibariyle temerrüde düştüğünün kabul edilmesiyle takip öncesine ait faiz alacağıyla ilgili istemin reddi gerekmektedir. İlgili mahkeme kararında, 6100 sayılı HMK’nın 165/1. maddesi ile söz konusu davanın sonuçlanmasına veya ilgili idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebileceği belirtilmektedir. Ayrıca, davalı yüklenici ile yargılanan belediye başkanı arasında el ve iş birliği içerisinde hareket ettikleri iddiası bulunmadığından, ceza davasının sonucunun beklenmesine gerek olmadığına dikkat çekilmiştir. Dosya kapsamında yaptırılan işlerin fiyat araştırması ve ihale onayı yapılmış ise de işin davacı yükleniciye verildiğine dair belge bulunmadığı belirtilerek, talep halinde mümkün olabileceği ifade edilmiştir. Davacı yüklenici, ger
15. Hukuk Dairesi         2018/100 E.  ,  2018/1550 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-6100 sayılı HMK"nın 165/1. maddesinde; “Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir.” şeklinde bekletici mesele yapılabilme şartları düzenlenmiştir. Dosya kapsamından; devredilen ve kapatılan...Belediye başkanının görevi kötüye kullanmak suçundan yargılandığı anlaşılmakta ise de davacı yüklenicinin ceza dosyasında sanık olarak yer almadığı, davacı ile yargılanan belediye başkanı arasında el ve iş birliği içerisinde hareket ettikleri iddiası bulunmadığından 6100 sayılı HMK"nın 165/1. maddesi uyarınca ceza davasının sonucunun beklenmesine gerek yoktur.
    Dosya kapsamında yaptırılan işler ile ilgili fiyat araştırması ve ihale onayı yapılmış ise de 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu"nun 22/d maddesine göre işi davacıya verildiğine dair belge bulunmadığı ve akti ilişki kurulmadığından sözleşme hükümlerine göre talepte bulunulması mümkün değildir. İşin yapıldığı ve kullanılmakta olduğu yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Bu halde davacı yüklenici, gerçekleştirdiği iş bedelini işin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan TBK"nın 526. ve devamı maddelerinde düzenlenen vekâletsiz iş görme hükümlerine göre yapıldığı yıl piyasa rayiçleriyle isteyebilir. Mahalli piyasa rayici içerisinde KDV ve yüklenici kârı bulunduğundan ayrıca eklenmez.
    Bununla birlikte; muaccel bir borcun borçlusunun temerrüde düşmesi için 6098 sayılı TBK"nın 117. maddesi uyarınca alacaklının borçluya ihtar göndererek alacağın ödenmesini istemesi, ya da sözleşmede kesin bir vadenin kararlaştırılmış olması gerekir. Aksi halde temerrüt alacağın tahsili için icra müdürlüğüne başvurulduğu veya dava açıldığı tarihte oluşur. Somut olayda yanlar arasındaki sözleşme ilişkisi kurulmadığı gibi, icra takibinden önce davalının ihtarla temerrüde düşürüldüğü de kanıtlanmamıştır. Bu durumda davalı borçlunun icra takibinin başlatıldığı tarih itibariyle temerrüde düştüğünün kabulüyle takip öncesi döneme ait faiz alacağıyla ilgili istemin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü doğru olmamıştır.
    Ayrıca, davacı davasında, davalıdan olan alacağı ile ilgili olarak icra takibine geçtiğini, ancak takibe itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptâline karar verilmesini istemiş, mahkemece yargılama yapılıp bilirkişiden rapor da alınarak dava kabul edilmiştir. Bu durumda alacak yargılama ile belirlenmiş olup likid olamayacağı ve davalı da itirazında haksız sayılamayacağından davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmesi hatalı olmuştur.Bu durumda mahkemece yapılacak iş; hükme esas alınan raporu düzenleyen teknik bilirkişiden işin yapıldığı tarihteki piyasa rayiçleri ile KDV ve yüklenici kârı eklenmeksizin vekâletsiz iş görme hükümlerine göre davacının yaptığı ve kamu hizmetine tahsis edilen işlerin bedeli konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp, bulunacak miktardan, kanıtlanan ödemeler düşüldükten sonra davacının takip tarihi itibari ile istemekte haklı olduğu asıl alacak miktarı saptanıp davanın sonuçlandırılması ve işlemiş faiz ile icra inkâr tazminatına yönelik taleplerin reddedilmesinden ibarettir.Açıklanan nedenlerle eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 12.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi