4. Hukuk Dairesi 2019/1105 E. , 2019/2757 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı Emirali Dış Ticaret İthalat İhracat Ltd. Şti. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 12/10/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız el koyma nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 06/07/2017 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava haksız el koyma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; şirketin ithalat ve ihracat işi yaptığını, davalı ... Müsteşarlığına bağlı Ambarlı Gümrük Müdürlüğü tarafından şirkete ait ithal edilmiş pirince kaçak olduğu iddiasıyla el konulduğunu, el konulan pirinç ve konteynırların depoda bekletildiğini, şirket yetkilileri hakkında kaçakçılıkla mücadele kanununa muhalefetten kamu davası açıldığını, yargılama sonucunda zamanaşımı nedeniyle kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verildiğini, yargılama devam ederken malın davacı şirkete iade edildiğini ancak pirinçlerin muhafaza edildiği depolara ödeme yapmak zorunda kalındığı gibi malın zamanında elde edilememesinden dolayı da şirketin büyük ölçüde zarara uğradığını belirterek oluşan zararın davalı idareden tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili; iş bölümü, görev ve zaman aşımı itirazında bulunduklarını, gümrük beyannamesinde kırık pirinç olarak beyan edilen eşyanın fiili ithalat aşamasında incelenmesinde beyanla uyuşmadığını ve kırık olmayan orta taneli pirinç ve aynı konteynırda ön sıraya iki sıra halinde dizilmiş kırık pirinç olmak üzere farklı nitelikte pirinçlerden oluştuğunun anlaşıldığını, kuruma atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 124. maddesi "Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder." hükmünü düzenlemiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu tasarısının Adalet Komisyonunda yapılan görüşmesi sırasında tasarıya eklenen 3 ve 4. fıkralara ilişkin gerekçe incelendiğinde yasa koyucunun temsilde yanılma nedeniyle yapılacak taraf değişikliğini de madde kapsamında kabul ederek düzenleme yaptığı anlaşılmaktadır. Gerekçeye bakılmaksızın dahi; yasa koyucunun daha ağır usul hatası olan tarafın yanlış gösterilmesinde kabul edilebileceğini belirttiği iradi taraf değişikliğinin, diğerine göre daha hafif usul hatası içeren temsilde yanılma halinde de yapılabileceğinin kabulü gerekir. Bu nedenle HMK"nun 124. maddesi temsilcide yanılma suretiyle tarafın hatalı gösterilmesi halinde de uygulanabilecektir.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davanın Maliye Hazinesi"ne yöneltilmesi gerekirken, T.C. Başbakanlık Gümrükler Müsteşarlığına yöneltilmiş olması temsilcide yanılma olarak kabul edilmelidir. Bu durumda, mahkemece öncelikle davacıya süre verilerek dava dilekçesinin Maliye Hazinesi"ne tebliği ile taraf teşkili sağlandıktan sonra uyuşmazlığın esası hakkında hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.