Esas No: 2021/16064
Karar No: 2022/3701
Karar Tarihi: 09.06.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/16064 Esas 2022/3701 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/16064 E. , 2022/3701 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 18.02.2021 tarih, 2019/5433 esas 2021/1309 karar sayılı bozma kararına karşı direnme kararı verilerek TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkûmiyet
İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan sanığın sekiz yıl dokuz ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.07.2018 tarih, 2017/2 esas 2018/146 karar sayılı hükmünün, dairenin 18.02.2021 tarih, 2019/5433 esas 2021/1309 sayılı ilamı ile Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK'nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde; suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği tehlike ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak; işlenen fiilin
ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken teşdidin derecesinde hataya düşülerek yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi gerekçesiyle bozulması üzerine İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.08.2021 tarih, 2021/225 esas 2021/286 sayılı kararı ile eski kararda direnilerek mahkumiyet hükmü kurulduğu görülmekte ise de;
Sübutu kabul edilen silahlı terör örgütüne üye olmak suçu bakımından suçun işleniş şekli bağlamında, sanığın örgütteki konumu, kaldığı süre, faaliyetlerinin mahiyet, yoğunluk ve sürekliliği gibi ölçütler değerlendirilerek dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna göre hakkaniyete uygun, adil bir cezaya hükmedilmesi gereğine işaret edilerek bozulan hükümde,
Sanığın örgüt yapılanmasındaki özellikli konumunun ne olduğu, suçun unsurlarını oluşturan mutat olanlar dışında örgüt açısından önemi ya da korunan değerler bakımından ağır tehlikelilik arz eden faaliyetlerinin nelerden ibaret olduğu, özellikle teşdit sebebi olarak kabul edilen hakimlik mesleğinin sağladığı avantajları örgütsel saik ile kullanıp kullanmadığı yönündeki gerekçelerin karar yerinde gösterilmesi gerektiği düşünülmeden bozulan hükmün gerekçesi tekrar edilmek suretiyle direnildiği görülmekle dairenin bozma ilamının yerinde olduğu görüldüğünden kararda değişiklik yapılmasına yer olmadığına, 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 36. maddesi ile CMK'nın 307/4-3. cümlesinde yapılan değişiklik uyarınca dosyanın Yargıtay Yüksek Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMEK üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.